bana sarıl
@atçıl: burda hikayeler artısız kalmaz evlat
aslında bunun için ''şanlı kazak beyinin ardahan maceraları'' adında bi başlık açacaktım ama zeratul sağolsun anasını sikti butonun
meslekteki ilk maaşımla gözümü karartıp böyle sokak oyuncularındaki gibi dandik olmayan dürbünlü bi havalı tüfek almıştım. nereye gidersem gideyim bu tüfek hep arabanın bagajındaydı (şirket arabasında bile). neyse işte buralarda havalar biraz orospu haliyle haftada bir dolu yağıyor. ben de arabanın brandasını sök tak uğraşından bıktığımdan dolayı araya torpil sokarak arabayı valilik binasının garajına parkettim. orada çalışanlardan biri de sık sık dışarı çıkartmayacaksan araba burada kalsın dışardan savcısıydı, resmi aracıydı gelen oluyor yerini kaparlar dedi. ben de sıkıntı olmaz arabayla işim pek yok dedim bıraktım.
şimdi de eskişehirden bi öğrencim geliyor ''araziye çıkalım hocam kamp yaparız'' dedi ben de olur dedim. asıl sıkıntı şu ki arabayı çıkarmam diyip 2 gün sonra çıkarmak olmaz. arabayı boşversem bile tüfek ve kamp malzemelerim lazım. elimde tüfekle garajdan çıkmaya kalksam binanın çevresi terörle mücadele ekipleriyle dolu direkt kafama sıkarlar. sik gibi kaldım ortada napcam bilmiyorum
Bitti hayat enerjim.