pazartesi günü sabahın kör saatlerinde yılanları sağmak için hazırlandım ve aşağı indim. yılanları tek tek kafesten çıkarıp zehrini sağdıktan sonra hemen arkamdaki masanın üzerinde duran kafese atıyordum. işe geç kalmanın verdiği telaşla sağdığım yılanları arkama bakmaksızın atıyordum. 2 yılanı sağdıktan sonra üçüncüyü sağmak için alt kafeslere doğru ansızın eğildiğimde sırtımda bir acı hissettim. sanki masanın köşesine çarpmış gibi bir acı. o an arkama döndüm baktım benim en sevdiğim yılanım çenesinin eklemlerini oturtmaya çalışıyordu. hemen üstümü çıkardım omzuma baktım 2 diş izi vardı. sonra döndüm hayvana doğru 'senin ben ananı sikeyim' dedim. hayvan mal olduğu için anlamadı tabi. hemen masanın üzerinde duran not defterinden bir parça kopardım yılanın cinsini ve ısırdığı saati yazıp arabaya atladığım gibi hastahanenin yolunu tuttum. hastahaneye vardığımda sırtımda dayanılmaz bir acı ve belime kadar akmış olan kanla acilin önünde kornaya asıldım. neyseki kalıcı bir bok olmadı hatta ereksiyon halimi bile olumlu yönde etkiledi. tengri beni size bağışladı orospu çocukları. bunun kıymetini bilin.
bence çok ilginç bir yazı keyifle okudum. allah korumuş kardeşim geçmiş olsun.
@lokman: "çok konuşma"nın hangi kısmını anlamadın acaba bu sefer