birazdan başlıcam, arkalarda boş koltuklar kaldı onların da dolmasını bekliyorum. bu yaşanmışlığım gerçekten çok enteresan ve sağlam.
evet beyler başlıyorum. sene 2001. o zamanlar kktc'de üniversite talebesiyim. alkol, kumar ve sikiş dolu gece hayatımın geri kalanında bilgisayarda irc.superonline.com serverında takılıyorum serseri gibi. yine ayakçıyım, hatunlar bayılıyorlar bana.
bi hatunla sohbete başladım, daha doğrusu klasik olarak atar yaptı ilk başlarda. neden öylesin, neden böyle düşünüyorsun, seni bi kız çok üzmüş diye atarlanıyor. ben de he he diyip geçiyorum. istanbul'daymış, bir dershanede hem ortak hem de ingilizce örtmeniymiş. kadıköy'de. dersanenin adını versem hepiniz bilirsiniz zaten.
biz bununla kasım ayında başladık sohbete. hayatında annesi dışında kimsesi yokmuş. baba nerde n'apıyor haberi yok. kardeşi de yokmuş. ataşehir'de tek yaşıyormuş. başlardaki atarlı sohbetimiz ilerleyen haftalarda bi ısındı bi ısındı anlatamam. artık gece irc'de saatlerce konuşmadan yapamıyorduk. telefonlarımızı alıp vermemiştik, birisi bi gece girmesin irc'ye diğer gece hemen trip yapıyordu ötekisi. ben o zamanlar 20 yaşında zımba gibi bi delikanlıyım. kendisi ise benden 6 yaş büyük. yani 26 yaşındaydı 2002 senesinde demek istedim.
bi gün benden kktc adresimi istedi. bişey yollucam dedi. hemen verdim adresi, ev arkadaşlarıma da agalar karı kesin ayakkabı, jartiyer, tanga falan yollucak diye hava atıyorum. 3 gün sonra kargocu geldi paketi verdi bi açtım içinden mektup ve zeki müren kaseti çıktı.
ev arkadaşlarım yerlere yatıyorlar gülmekten, lan tanga / jartiyer beklerken zeki müren kaseti çıktı diye. ben de güldüm yalan yok. mektubunu okudum, ben de el işi göz nuru mektup yazdım yolladım. ama akşamları irc sohbetlerine devam. bi ara 3 gün girmedi bu irc'ye. o zamanlar /whois atarak son girme zamanını görebiliyorduk. anasını sikeyim okula gitmeyip pc başında bekliyordum mal mal. yok karı gelmiyor. 3 gün oldu 5 gün oldu hatundan ses yok.
telefon mumarası da yok arayamıyorum, 1 haftadan fazla süre geçti bu online oldu.
*** xxx joined room #xxx
mesajı olurdu, gördüğüm en ekrana yapıştım. hemen özele geçti trafik kazası geçirmiş, kolu ve bacağı kırılmış fena durumdaymış günlerdir. tamam geçmiş olsun dedim, sinirim geçti biz yine aylarca konuştuk her gece sabahlara kadar. sorunlu çocukluk geçirmiş, baba tsk'da pilotmuş bunu paso tokatlıyormuş çocukken falan. sonra yaz geldi, okul bitti beni istanbul'a çağırdı gelsene biralayalım dedi. hemen atladım tabi ama sıkıntı şu, yaşım 20, daha o zamanlar istanbul piçi olmamışım taşralı bi bursalı ya da kıbrıslıyım. yol bile bilmem amk yerinde. ayrıca hep yaşıtlarım ile takılmışım hatun 6 yaş büyük benden n'apçam diye strese girdim.
durumu abime aktardım raad ol dedi cebime çok yüklü para koydu beni istanbul'a yolladı. aradım bunu nihayet telefonlarımızı almıştık artık. canım dersteyim, kadıköy sahilinde haldun taner sahnesi önünde bekle dedi. neresi orası babanın kemiğine sokayım, ara ara bulamıyorum. sordum birine arkandaki bina dedi. vay amk, başladım beklemeye. hava kararı hala yok. kaç tane beşiktaş vapuru geldi gitti saymadım.
neyse ben iskeleye bakarken bu 6yoldan aşağı inmeye başlamış aradı beni. geliyorum nerdesin dedi. bekliyorum sahilde haldun taner'in önünde dedim. sonra bu hanımefendi geldi ki hacılar ne siz sorun ne ben söyleyeyim, o güne kadar da birbirimizi hiç görmemiştik. çok süper bir hatun öyle böyle değil, kelimeler kifayetsiz.
ayağında süper bir ayakkabı, üstünde tatlı body, esmer ten, kızıl saç (keytinki gibi leş değil tabii). çok iyi yani. ben de 20 yaşında çıtırım olm, ne gülüyonuz? çakı gibiydim o zamanlar. çocuğu gibi kafamın 2 yanından tuttu yanaklarımı coook coook öptü. sonra koluma girdi hadi gidelim bişeyler yiyip içelim dedi. yürüyoruz ama sikim kalkık, beni rexx'in oralarda bi bara götürdü.
@got lalesi: hacı sen bilirsin yeka'lar ile gitmiştik bi gece ordan da sahilde cigara içmeye gitmiştik hatırladın mı? yanımdaki hatuna siktiri çekmiştim de senle kalmıştım lan hatırla!
o bara gittik işte, dışarda oturduk başladık yiyip içmeye. hatun çok hoşsohbet, cıvıl cıvıl, kıpır kıpır bişey.
bi ara çişim geldi, gidip işeyeyim pardon dedim kalktım, kapıdan barın içine girdim aklım havada tabii birden bişeye takılıp düştüm. ellerim yumuşak yumuşak kıllı kıllı bişeye değdi ve cııykkkk diye ses geldi. ananı sikeyim barın köpeğine takılıp düşmüşüm. birden kahkahalar geldi, benimki de dışardan görmüş gülüyor. siktiminin hayvanı hiç unutmam golden retriever'dı. sıçtın hacı dedim kendi kendime, helaya girdim işedim ama çıkmak istemiyorum utancımdan.
neyse gittim oturdum sandalyeme, çok tatlıydın dedi, yanağımı sevdi. lan karı ya kardeşi ya oğlu gözüyle görüyor beni sikiş olmaz bu gece dedim. moralim bozuldu öküz gibi de içtim. kalktık mekandan, "benim evimde kuzenlerim var. arkadaşın evine gidelim mi kimse yok, anahtarı da bende" dedi. hii götüm yemedi agalar yalan yok. mallığım tuttu, ya da nutkum tutuldu gerek yok dedim. çünkü ertesi gün de buluşçaktık belki o gün sikerim dedim. ısrarcı oldu ama gitmedim. haa gitmedim de kalcak yerim mi var? yok amına koim, hatun bindi taksiye yanılıyor olabilirim galiba ev adile naşit örtmen evinin ordaymış arkadaşının. gitti. ben kadıköy sahilde tek başıma kaldım yaz gecesi saat 2 civarı. girdim bi ara sokağa girne otel vardı.
otel leş, zaten bilen bilir kadıköy sahilin ara sokaklarındaki bütün otelleri toplasan 5 yıldız etmez. ben de gıprızlıyım diye girne otele girdim. resepsiyonda filmlerden çıkma bi dayı uyukluyodu. oda var mı dedim. var ama 10 da çıkman gerek dedi. niye dedim, 3 mardinli kalıyor orda. gece pavyonda çalışıyolar sabaha 10 da geliyolar dedi. garsonlar herhalde. neyse yine mallığım tuttu tamam dayı ara odayı uyandır çıkarım dedim. odada telefon yok dedi. ona da tamam dedim çünkü mal olmak bunu gerektirir.
odaya çıktım içerde 3 yatak var, duvarlarda bi sürü keko posteri. en tanıdığım ahmet kaya. leş gibi kokuyor içersi. tuvalete gireyim dedim odanın içinde tuvalet var kapısı yok, ve tuvalet betondan. oturmalı da değil, çömelmeli. alaturka hela yani. allahını sikeyim, daha ne gelcek başıma diye dertlenirken uyumuşum sabah odanın kapısı çaldı resepsiyonist uyan diyo. baktım saat 9:25. uyandım indim rıhtıma. hatunla sözleşmiştik, uyanınca buluşçaz yine. aradım bunu "bu saatte manyak mısın bekle gelirim" dedi.
simit sarayına gittim, internet kafeye gittim, 2-3 kere altıyola çıktım indim, bidaha internet kafeye gittim, 13:30 gibi aradı beni. canım nerdesin geldim diyo. ananın amındayım dedim ama içimden. yaz günü hayatım sikildi beklerken. n'aptın sıkıldın mı dedi. yok bi tanıdık gördüm onla oturduk sohbet ettim zamanın nasıl geçtğini farketmedim bile dedim. yalan tabii, yok öyle bişey.
hatuna aşık olmuştum, bu bilgiyi sizden saklamayacağım. ama o bana nasıl desem aşk değil de sevgi dolu yaklaşıyor. sanki kardeşi, öğrencisi gibiyim. çok bozuldum, kadıköy'de bi yerlere gittik yedik içtik sohbet ettik. en son balyan'a götürdü küp greye midir nedir ondan yedim bayıldım. enerji deposu bu, bunu yiyince sevişmek gerek dedi güldü. oha ilk defa böyle bişey dedi onu da tam gitmeme yakın dedi.