herkesin kendine has bi yargı sistemi vardır ve adalet bireysel yargılara dayanır. kuralların var olmasının sebebi, bizden önce yaşayan malların tüm "doğruları" parsellemiş olmasıdır. o yüzden bilinen adalet, gerçek adalet değildir, ilizyonun dibidir. herkesin kendine ait doğru ve yanlışları vardır, bazılarının yoktur bile ama yine de gerçek mutlak ve değişmezdir, aksi takdirde gerçek olamaz zaten...
eğer çok yakın bi arkadaşınız, akrabanız yada değer verdiğiniz herhangi bi varlık yaşamını yitirseydi ve onu yeniden yaşama döndürme şansınız olsaydı; herhangi bi kasabayı ve içinde yaşayan binlerce kişiyi yok edip, kanlarından bi iksir oluşturur muydunuz?.. yapmam diyen varsa cidden suratına tükürücem mk tanımadığım random insanların zerre değeri yoktur, önemli olan bağ kurabildiklerimdir benim için. gerçek adalet de budur, insanları yargılama yetisidir.
adalet bireyin kendisidir. seni yargılayan bi hakimi öldürebilirsin sonuçta, olayın anarşi yada iktidarla alakası yok, gayet kişisel bi şey aslında ; )