buyuk sorumluluk ister.
Bu çok yaygın olan, halk arasında “levlake levlak lema halaktul eflak” hadisi olarak bilinir. Sözde, Allah Peygamberimiz’e “Sen olmasaydın, ben âlemleri yaratmazdım” demiş. Bu hadis bir sürü açıdan sorunludur. Bu hadisin sorunlarına kısaca göz atalım:
Söz konusu hadis Kuttubi Sitte’de geçmez. Bütün büyük hadis toplayıcıları hadisi uydurma görmüşlerdir. Bırakın birinci hadis kaynaklarını, ikincil hadis kaynaklarında bile bu hadise rastlamak mümkün değildir. Bazıları hadis’in Suyuti ve Acluni’nin eserlerinde geçtiğini iddia etmektedirler. Bu iddia doğrudur ancak hem Suyuti hem, Acluni eserlerine uydurma hadislere örnek olarak almışlardır bu hadisi. Hadis sahih diye ancak Kastalani gibi hadis konusunda az ünlü eserlerde geçer. Dolayısı ile hadis usulü açısından bile ciddi manada sorunludur. Ünlü hadisçilerden önemli bir kısmı bile bu hadisin uydurma olduğu konusunda ittifak etmiştir.
Allah evreni ve insanları niye yarattığını Kuran’da açıkça anlatmaktadır. Yüce rabbimizin anlattıkları da açıkça bu iddialar ile çelişmektedir:
O Allah’tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. (2-Bakara-29)
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. (51-Zariyat-56)
Yüce Rabbimiz böyle derken, Kuran’da tek bir kez bile evrenin Peygamberimiz için yaratıldığı gibi bir konudan bahsetmezken, biz nasıl olur da, Allah’ın yaratma sebeplerini görmezden gelip, evreni Hz. Muhammed için yarattı diyebiliriz? Eğer ki böyle büyük bir haber doğru olsaydı, bundan Kuran’da bir kez bile bahsedilmemesi mümkün müdür?
Bu hadis Allah’ı hâşâ şarta bağlamaktadır. Bu ise Kuran’daki Allah imajıyla uyuşmamaktadır. Allah hiçbir şekilde şarta bağlanamaz:
O, yaptıklarından dolayı sorgulanamaz. (21-Enbiya-23)
Dolayısıyla “Allah Peygamberimiz olmasaydı evreni yaratmazdı” demek, yukarıdaki ayetin ruhuyla çelişmektedir.
Yüce kitabımız Kuran’da Allah açıkça peygamberler arasında ayrım yapmamamızı emretmiştir:
“Biz Allah’ın peygamberleri arasında ayırım yapmayız, duyduk ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş ancak sanadır.” dediler. (2-Bakara-285)
Şöyle deyin: “Allah’a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, onun torunlarına indirilene, Mûsa’ya ve İsa’ya verilene ve diğer nebilere verilene inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O’na teslim olanlarız. (2-Bakara-136)
Bahse konu hadis, Hz. Muhammed’i, diğer peygamberlerden üstün yapmaktadır. Ama böyle bir iddia yukarıdaki ayetlerle çelişecektir. Dolayısı ile bu ayetler ışığında da söz konusu hadisi kabul etmek mümkün değildir.
Yüce Yaratıcımız, Kuran’da, Peygamberimiz’e şöyle demesini emretmektedir:
De ki: “Ben de sizin gibi bir insanım.” (18-Kehf-110)
Rabbimiz Hz.Muhammed’in bir insan olduğunu vurgulamaktadır. Şimdi Allah’ın bu ayetini görmezden gelip, Peygamberimiz’i insan üstü bir varlık olarak göstermek, Allah’ın takdirine kanaat etmemek demektir. Elbette ki bu kabul edilir bir durum değildir. Şüphesiz biz kulları olarak onun takdirine kanaat edip Peygamberimiz’i bir beşer olarak görmeliyiz.
Bu hadis, diğer bazı hadislerle de açıkça çelişmektedir. Mesela bir hadise göre Peygamberimiz’e bir keresinde, etrafındaki iinananlardan biri “Ey yaratıkların hayırlısı” dediğinde, bu sözü bile şiddetle reddetmiş, “O kişi Hz. İbrahim’dir” demiştir. (Darimi, Sünnet, 18; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 178, 184). Başka bir hadise göre ise: “Beni Musa’ya üstün tutmayın” demiştir. (Buhari, Husumat, 1; Müslim Fedail, 160). Diğer bir rivayete göre ise Hz. Yunus görevden kaçtığı için kınandığında, Peygamberimiz kızmış ve Hz. Yunus’tan daha hayırlı biri olduğunu iddia etmediğini beyan etmiştir (Buhari 65/4,5; Hanbel 1/205,242,440; 2/405,468). İyi ama bahse konu hadisi kabul eden biri Peygamberimiz’i diğer Peygamberlerdenve hatta melekler dahil tüm varlıktan kat kat üstün yapmamış mıdır? Bu hadislerde geçen sözleri söyleyen biri yukarıdaki sözü söylemiş olabilir mi? Bu apaçık bir çelişki değil midir? Elbette ki bu çelişkiden kurtulmanın yolu çelişkiler içermeyen Kuran’a sıkıca sarılmaktır. (Bakınız: Hadisler Dinin Kaynağı Olabilir Mi?)
Söz konusu ifadenin benzeri Hz. İsa için mevcut İncil’de geçmektedir. Bu da akla, Hz. İsa ile Peygamberimiz’i yarıştırmak isteyen kişilerin, benzeri bir uydurmayı İslam’a soktukları ihtimalini akla getirmektedir.
“Yerde ya da gökte ilah diye adlandırılanlar varsa da bizim için tek bir Tanrı Baba vardır. O her şeyin kaynağıdır ve biz O’nun için yaşıyoruz. Tek bir Rab var, O da İsa Mesih’tir. Her şey O’nun için ve onun aracılığıyla yaratıldı, biz de O’nun aracılığıyla yaşıyoruz.”(1. Korintliler 8. Bölüm 5-6 )
Sonuç olarak söz konusu hadis başta Kur’an ayetleriyle, ayrıca mantık ve hatta diğer bazı hadislerle çelişkilidir. Bu yüzden kabul edilmesi mümkün değildir. İşin en kötü yanlarından biri, bu hadis Allah’tan gelen bir vahiy gibi “hadis-i kutsi” başlığıyla sunulmuştur. Bu uydurmayı dinimizden temizleme, Kuran’ın anlattığı dine karşı bir borcumuzdur.