uyuşturucu kullanan ama içimizde en uyanık kalanlardan biriydi. içimizde en uyanık kalanlardan biri dedim çünkü şu dünyada yaşayan biz "normal" insanların farketmeden aldıkları binlerce uyuşturucunun farkındaymış. sahte kavramlar üzerinde yükselttiğimiz benliklerimizin ikiyüzlülüğünü görüp acı çekmiş olmalı. insanların bayık ilişkileri içinde sevgi dediğimiz şeyi aramış ama maalesef bulamamış. tüm bunlarıysa uyuşturucu yardımıyla kafasında susturmaya çalışmış. dedim ya ne desem boş, şu yazdıklarımı görse dalga geçerdi muhtemelen.
Geri zekalının tekiydi. Umarım öteki tarafta iki yakasını bir araya getiremez
mezarına esrar tohumu attım umarım kök salar ve sularla birlikte bir marijuananın özüne ulaşır. belki birgün onu tarlabaşından birisi alır. belki de o sen olursun...
Mezarından dışarı süzülen yağlı saçlarında çingene çocuklar ısınıyor. Güle güle galaktik prens
konuşması hala bir çocuk kadar saf ve masum kalmış, inançları ile kalbimi, fikirleri ile zihnimi fetheden, beni yıllar sonra tabiri caizse imana getiren, yüz ifadelerini izlemeye, konuşmasını dinlemeye doyamadığım, bu hayattaki en büyük aşkım.
aslen mersinliydi. bana tantuniyi çok sevdiğini ve geceleri herkes uyurken gizlice götüne limon soktuğunu söylemişti. özledim lan
Maki bitki örtüsü hakkında engin bilgilere sahip bir arkadaştı. Toprağı bol olsun.
korkuları,acıları,isyanları miğdesine vuran ve sırf miğde ağrısını dindirmek için eroine başlayan yorgun insan.
bugün gördüğüm bir kamyon arkası yazısı bana kendisini hatırlattı:
"zor geldiyse yaşam, istifa et paşam"