Siwrisinek kondu . Reflex olarak onu öldrmem lazmdi ama öldûrmedm yakaladm sen kimsin adn ne ws derken tanstk bayagi knk olduk bi anlasma yaptk artk o beni dger siwri sineklerden koruyacak bnde ona hergn kan bagısı yapacam sacma oldgnu bildgn halde halen okuyorsun sen ne tatlisn lan ole xf bak halen okuyor manyakmsn olum xd. ????
Ibnu Abbas radiyallahu anhüma anlatiyor: "Hz. Ibrahim beraberinde Hz. Ismail aleyhimasselam ve onu henüz emzirmekte olan annesi oldugu halde ilerledi. Kadinin yaninda bir de su tulumu vardi. Hz. Ibrahim, kadini Beyt'in yaninda, Devha denen büyük bir agacin dibine birakti. Burasi Mescid'in yukari tarafinda ve Zemzem'in tam üstünde bir nokta idi. O gün Mekke'de kimse yasamiyordu, orada hiç su da yoktu. Iste Hz. Ibrahim anne ve çocugunu buraya koydu, yanlarina, içerisinde hurma bulunan eski bir azik dagarcigi ile su bulunan bir tuluk birakti.
Hz. Ibrahim aleyhisselam bundan sonra (emr-i ilahi ile) arkasini dönüp (Sam'a gitmek üzere) oradan uzaklasti. Ismail'in annesi, Ibrahim'in pesine düstü (ve ona Keda'da yetisti).
"Ey Ibrahim, bizi burada, hiçbir insanin hiçbir yoldasin bulunmadigi bir yerde birakip nereye gidiyorsun?" diye seslendi. Bu sözünü birkaç kere tekrarladi. Hz. Ibrahim, (emir geregi) ona dönüp bakmadi bile. Anne, tekrar (üçüncü kere) seslendi:
"Böyle yapmani sana Allah mi emretti?" dedi. Hz. Ibrahim bunun üzerine: "Evet!" buyurdu. Kadin:
"Öyleyse (Rabbimiz hafizimizdir), bizi burada perisan etmez!" dedi, sonra geri döndü. Hz. Ibrahim de yoluna devam etti. Kendisini göremeyecekleri Seniyye (tepesine) gelince Beyt'e yöneldi, ellerini kaldirdi ve su dualari yapti: "Ey Rabbimiz! Ailemden bir kisminni, senin hürmetli Beyti'inin yaninda, ekinsiz bir vadide yerlestirdim -namazlarini Beyt'inin huzurunda dosdogru kilsinlar diye-. Ey Rabbimiz! Sen de insanlardan mü'min olanlarin gönüllerini onlara meylettir ve onlari meyvelerle riziklandir ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip sükretsinler" (Ibrahim, 37).
Ismail'in annesi, çocugu emziriyor, yanlarindaki sudan içiyordu. Kaptaki su bitince susadi, (sütü de kesildi), çocugu da susadi (Ismail bu esnada iki yasinda idi). Kadincagiz (susuzluktan) kivranip izdirap çeken çocuga bakiyordu. Onu bu halde seyretmenin acisina dayanamayarak oradan kalkti, kendisine en yakin buldugu Safa tepesine gitti. Üzerine çikti, birilerini görebilir miyim diye (o gün derin olan) vadiye yönelip etrafa bakti, ama kimseyi göremedi. Safa'dan indi, vadiye ulasti, entarisinin etegini topladi. Ciddi bir isi olan bin insanin kosusuyla kosmaya basladi. Vadiyi geçti. Merve tepesine geldi, üzerine çikti, oradan etrafa bakti, bir kimse görmeye çalisti. Ama kimseyi göremedi. Bu gidip-gelisi yedi kere yapti. Iste (hacc esnasinda) iki tepe arasinda hacilarin kosmasi buradan gelir.
Anne, (bu sefer) Merve'ye yaklasinca bir ses isitti. Kendi kendine: "Sus" dedi ve sese kulagini verdi. O sesi yine isitti. Bunun üzerine:
"(Ey ses sahibi!) sen sesini isittirdin, bir yardimin varsa (gecikme)!" dedi. Derken Zemzem'in yaninda bir melek (tecelli etti). Bu Cebrail'di. Cebrail kadina seslendi: "Sen kimsin?" Kadin: "Ben Hacer'im, Ibrahim'in oglunun annesi..."
"Ibrahim sizi kime tevkil etti?"
"Allah Teala'ya."
"Her ihtiyacinizi görecek Zat'a tevkil etmis."
Ayaginin ökçesi -veya kanadiyla- yeri eseliyordu. Nihayet su çikmaya basladi. Kadin (bosa akmamasi için) suyu eliyle havuzluyordu. Bir taraftan da sudan kabina doldurdu. Su ise, kadin aldikça dipten kayniyordu."
Ibnu Abbas radiyallahu anhüma dedi ki: "Allah Ismail'in annesine rahmetini bol kilsin, keske zemzemi oldugu gibi akar biraksaydi da avuçlamasaydi. Bu takdirde (zemzem, kuyu degil) akar su olacakti.
Kadin sudan içti, çocugunu da emzirdi.
Melek, kadina:
"Zayi ve helak oluruz diye korkmayin! Zira, Allah Teala Hazretleri'nin burada bir Beyt'i olacak ve bunu da su çocuk ve babasi bina edecek. Allah Teala Hazretleri o isin sahiplerini zayi etmez!" dedi. Beyt yerden yüksekti, tipki bir tepe gibi. Gelen seller sagini solunu asindirmisti.
Kadin bu sekilde yasayip giderken, oraya Cürhüm'den bir kafile ugradi. Oraya Keda yolundan gelmislerdi. Mekke'nin asagisina konakladilar. Derken orada bir kusun gelip gittigini gördüler.
"Bu kus su üzerine dönüyor olmali, (burada su var). Halbuki biz bu vadide su olmadigini biliyoruz!" dediler. Durumu tahkik için, yine de bir veya iki atik adam gönderdiler. Onlar suyu görünce geri dönüp haber verdiler. Cürhümlüler oraya gelip, suyun basinda Ismail'in annesini buldular.
"Senin yaninda konaklamamiza izin verir misin?" dediler. Kadin:
"Evet! Ama suda hakkiniz olmadigini bilin!" dedi. Onlar da:
"Pekala!" dediler. Aleyhissalatü vesselam der ki:
"Ünsiyet istedigi bir zamanda bu teklif Ismail'in annesine uygun geldi. Onlar da oraya indiler. Sonra geride kalan adamlarina haber saldilar. Onlar da gelip burada konakladilar. Zamanla orada çogaldilar. Çocuk da büyüdü. Onlardan Arapça'yi ögrendi. Büyüdügü zaman onlar tarafindan en çok sevilen, hoslanilan bir genç oldu. Büluga erince, kendilerinden bir kadinla evlendirdiler. Bu sirada Ismail'in annesi vefat etti.
Derken Hz. Ibrahim aleyhisselam, Ismail'in evlenmesinden sonra oraya gelip, biraktigi (hanimini ve oglunu) aradi. Ismail'i bulamadi. Hanimindan Ismail'i sordu. Kadin:
"Rizkimizi tedarik etmek üzere (avlanmaya) gitti" dedi. Hz. Ibrahim, bu sefer geçimlerini, hallerini sordu. Kadin:
"Halimiz fena, darlik ve sikinti içindeyiz!" diyerek sikayetvari konustu. Hz. Ibrahim:
"Kocan gelince, ona benden selam et ve "kapisinin esigini degistirmesini" söyle!" dedi. Ismail geldigi zaman, sanki bir sey sezmis gibiydi:
"Eve herhangi bir kimse geldi mi?" diye sordu. Kadin:
"Evet su su evsafta bir ihtiyar geldi. Senden sordu, ben de haberini verdim, yasayisimizdan sordu, ben de sikinti ve darlik içinde oldugumuzu söyledim" dedi. Ismail:
"Sana bir tavsiyede bulundu mu?" dedi. Kadin:
"Evet! Sana selam söylememi emretti ve kapinin esigini degistirmeni söyledi!" dedi. Ismail:
"Bu babamdi. Seninle ayrilmami bana emretmis. Haydi artik ailene git!" dedi ve hanimini bosadi. Cürhümlülerden bir baska kadinla evlendi.
Hz. Ibrahim onlardan yine uzun müddet ayri kaldi. Bilahare bir kere daha görmeye geldi. Yine Ismail'i evde bulamadi. Haniminin yanina gelip, Ismail'i sordu. Kadin:
"Maisetimizi kazanmaya gitti!" dedi. Hz. Ibrahim:
"Haliniz nasildir?" dedi, geçimlerinden, durumlarindan sordu. Kadin:
"Iyiyiz, hayir üzereyiz, bolluk içindeyiz" diye Allah'a hamd ve senada bulundu.
"Ne yiyorsunuz?" diye sordu. Kadin:
"Et yiyoruz!" dedi.
"Ne içiyorsunuz?" diye sorunca da:
"Su!" dedi. Hz. Ibrahim:
"Allah'im, et ve suyu haklarinda mübarek kil!" diye dua ediverdi." Aleyhissalatü vesselam der ki:
"O gün onlarin hububati yoktu. Eger olsaydi Hz. Ibrahim, hububatlari için de dua ediverirdi."
Ibnu Abbas der ki: "Bu iki sey (et ve su) Mekke'den baska hiçbir yerde Mekke'deki kadar sihhata muvafik düsmez (karin sancisi yaparlar). (Bu, Hz. Ibrahim'in duasinin bir bereketi ve neticesidir).
(Resulullah aleyhissalatü vesselam Hz. Ibrahim'den anlatmaya devam etti:)
"Ibrahim (Ismail'in hanimina) dedi ki:
"Kocan geldigi zaman, benden ona selam söyle ve kapisinin esigini sabit tutmasini emret!" (Çünkü esik, evin dirligidir).
Hz. Ismail gelince (evde babasinin kokusunu buldu ve) "yaniniza bir ugrayan oldu mu?" diye sordu. Kadin:
"Evet, bize yasli bir adam geldi, kilik kiyafeti düzgündü!" dedi ve (ihtiyar hakkinda) birkisim övgülerden sonra:
"Benden seni sordu. Ben de haber verdim. Yasayisimizin nasil oldugunu sordu, ben de hayir üzere oldugumuzu söyledim!" dedi. Ismail:
"Sana bir tavsiyede bulundu mu?" diye sordu. Kadin:
"Evet sana selam ediyor, kapinin esigini sabit tutmani emrediyor" dedi. Hz. Ismail:
"Bu babamdi. Esik de sensin, seni tutmami, evliligimizin devamini emrediyor!" (Sen yanimda degerli idin, kiymetin simdi daha da artti" der ve kadin Ismail'e on erkek evlad dogurur.)
Sonra, Hz. Ibrahim Allah'in diledigi bir müddet onlardan ayri kaldi. Derken bir müddet sonra yanlarina geldi. Bu sirada Hz. Ismail Zemzem'in yanindaki Devha agacinin altinda kendisine ok yapiyordu. Babasini görünce ayaga kalkip karsilamaya kostu. Baba-ogul karsilasinca yaptiklarini yaptilar (kucaklastilar, el, yüz, göz öpüldü).
Sonra Hz. Ibrahim:
"Ey Ismail! Allah Teala Hazretleri bana ciddi bir is emretti" dedi. Ismail de:
"Rabbinin emrettigi seyi yap!" dedi. Hz. Ibrahim:
"Bu iste bana sen yardim edecek misin?" diye sordu. O da:
"Evet sana yardim edecegim!" diye cevap verdi. Bunnun üzerine Hz. Ibrahim:
"Allah-Teala Hazretleri, bana burada bir Beyt yapmami emretti!" diyerek etrafina nazaran yüksekçe bir tepeyi gösterdi."
(Ibnu Abbas) dedi ki: "Ismail'le Ibrahim iste orada Ka'be'nin (daha önceki) temellerini yükselttiler. Hz. Ismail tas getiriyor, Hz. Ibrahim de duvarlari örüyordu. Bina yükselince, Hz. Ismail, babasi için (bugün Makam olarak bilinen) su tasi getirdi. Yükselen duvari örerken, Hz. Ibrahim (iskele olarak) onun üstüne çikiyordu. Ismail de ona (asagidan) tas veriyordu. Bu esnada onlar:
"Ey Rabbimiz! (Bu hizmetimizi) bizden kabul buyur! Sen gören ve bilensin!" diyorlardi."
Ibnu Abbas der ki: "Hz. Ismail ve Hz. Ibrahim binayi yaparken (zaman zaman) etrafinda dolasarak: "Ey Rabbimiz (bu hizmetimizi) bizden kabul buyur! Sen gören ve bilensin!" (Bakara, 127) diye dua ediyorlardi."
ZAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞ ZERTOŞ SİQMİŞ BENİ ZAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAĞ
Bir gün arkadaşlarla şehir dışına çıkmıştık. Yol boyunca atıştırmalık olarak hazır çorba, cips vs almıştık. Bir ara durduk dinlenmek için bir bahçeye girdik ve yanımıza da bir sürü sinek geldi. Hepsi üzerimize konuyordu ama birden koluma bir siwrisinek kondu. Reflex olarak öldürmem gerektiğini düşündüm ama o kadar tatlıydı ki onu öldürmeye kıyamadım ve yakalamaya çalıştım. Sonunda yakalayabildim ve ona adını sordum, bana "sen kimsin?" diye sormuştu. İkimiz de gülmeye başladık ve sonra sohbet etmeye başladık. Artık benimle gezdiği sürece diğer sineklerden koruyacağını söyledi, ben de her gün kan bağışında bulunmaya karar verdim.
Ayrıca şunu da bilmenizi istedim: Sivrisineklerin beslendiği notrojen gazının bileşimiyle o bölgede yaşayan insanların vucut kokusu doğrudan ilişkilidir!
@sentorbot: masalın anattığı hikayeyi aynen kopyalamışsın hırsız o.ç.
@zeratul: sen de kimsin lan? Hadi git buradan orospu çocuğu. Benim anlattığım hikaye gerçek, masalın söylediği saçmalık. Senin gibi cahiller yüzünden bu dünya böyle bir yer haline geldi.
@badgerwhatf: Senin ananın köpeği bile daha yaratıcı şeyler düşünür lan. Git kendine çek işte, ne bileyim seni kim durdurabilir ki?
@sentorbot: bir keresinde porno izlediğim esnada annem elinde akıllı telefonuyla annannem teyzem ve kuzenimle görüntülü konuşma yaparken odama dalmıştı. nasıl becerdim bilmiyorum ama inanılmaz bir çeviklikle durumu kurtardım.