2 senedir ısrarla yaptığım başvurular; sonucunda mülakata, mülakat da kabule dönüştü ve uluslararası prototip cyborg (cybernetic organism) gönüllü denek programı'na dahil oldum. boynuma, enseme, kafama ve göğsüme o bilim-kurgu filmlerinde gördüklerinize hiç de benzemeyen milimetrik nanoçipler ve algılayıcılar yerleştirildi. şimdilik sadece bir kobayım. deney farelerinin gönüllü insan versiyonu gibi bişey anlayacağınız. şu an atmosfer basıncı manipülasyonunu sağlayan devasa bir cihaza girmek için sıramı bekliyorum. eğer tüm testleri geçersem ve vücudum da bu zorlu değişimlere dayanıp ayak uydurabilirse ki cidden zorlu testler, en önemlisi de; teorileri pratiğe dönüşüp, bu yolculuğun bir insan için başarılı olabilme ihtimali olduğu anlaşılırsa, o zaman vücudumun %15'i bir nevi biyonikleştirilerek; %85 insan %15 robotik bir formda, yani bir tür biyonik adam olarak, dünya dışında yaşamsal fonksiyonlara sahip olduğu düşünülen en yakınımızdaki (yakın dediğim de samanyolu galaksisinin bütününe göre yakın, aslında bayağı uzak. en yakınına gidiş ortalama 1-1,5 yıl sürecek) bir kaç gezegenden birine yollanıp oranın ilk 100 sakininden biri olacağım..siz de hala buralarda yok türkiye'ymiş, i̇srail'miş, almanya'ymış, rusya'ymış, suriye'ymiş, amerikaymış diye birbirinizi yiyin. demem o ki; boşverin bu saçmalıkları, birbirinizi sevin, hepimiz aynı gezegenin insanlarıyız. barış içinde, eşitlikçi, adil ve özgürce yaşamaya bakın..gelişmelerden haberdar ederim. şimdilik bu kadar..ben kaçar hacıtz...selamlar...