şimdi bu neoklasik iktisat, köklerini jeremy bentham'ın faydacılık anlayışından alıyor. yani bir aksiyon herkesi mutlu ediyorsa ve en az acıyı sağlıyorsa iyidir.
bentham bunu ileriye götürüp bireyselleştiriyor ve bizler hepimiz diyor faydamızı, yani mutluluğumuzu arttırmak isteyen bireyleriz diyoruz. bunu daha sonra walrus ve alfred marshall gibi düşünürler de takip ediyor.
şimdi temel mesele şu, kapitalist düzen olması gereken düzen ama bu düzen klasik iktisatçıların ve marx'ın söylediği gibi artı değer yaratma düzeni değil marjinal fayda yaratma düzenidir. marjinal fayda ise bir şeyden elde ettiğiniz en son ve en azimi faydadır. diyelim ki 4 bardak suyunuz var, çok susadınız, 4. bardağı içerken suyun biteceğini biliyorsunuz ve az çok su içmenin keyfine vardınız, işte son bardak artık sizin marjinal faydanız, yani 3 bardakla neredeyse sağladığınız faydanıza eklediğiniz faydadır.
şimdi bu herifler diyorlar ki eğer hepimiz faydamızı ve mutluluğumuzu maksimize etmek istiyorsak, rekabet ediyoruz, rekabet etmek için de kendimizi geliştirmemiz lazım. yani insan sermayesi yaratmamız lazım, kendimize yatırım yapmamız lazım. bu yüzden herkes eğitim alıyor, okullara gidiyor, dil öğreniyor vesaire yani kendimize yatırım yapıp en iyi faydayı almayı çalışıyoruz, özellikle de maaş açısından. zira artık maaş klasik iktisat ve marx'ta olduğu gibi bir üretim faaliyeti değişkeni değil, bizim sermayemizdir.
neoklasik iktisat ve onun sonraki ardılı neoliberalizme göre maaş kişinin sermayesidir, onu harcayarak faydasını maksimize eder. bu da bizleri rasyonal, hesap yapan ve tercih yapan akıllı insan moduna sokar. (choice theory) yani tercihlerimi önemli hale geliyor, neyden hangi faydayı ne kadar sağlyacağımız tamamen bize kalmış. akşam eve gidine seks mi yapayım, derse mi çalışayım, ananızı mı düşüneyim, ya da borsada riske mi gireyim bunların hepsi kişisel tercihlerdir. kısacası bizler tercihlerine yönelik olarak tüketen bağımsız ve atomize bireyleriz, ve tükettikçe de üretiyor, zira en basitinden kendi tatminimizi üretiyor.
yani hem üretip hem tüketiyorsak hayek'in de dediği gibi hepimiz kapitalistiz...tabi burada bir de işin içine risk, oyun teorisi, ikilemler ve fırsat maliyeti giriyor ki, sağladığım marjinal faydada aslında bunların hepsi yer almaktadır. evli olup başka bir kadınla birlikte olmaktan çok büyük bir fayda sağlayabiliriz, ama bunu yapmak için risk lazım, aynı zamanda fırsat maliyetlerini düşünmek lazım...
işte böyle yani we are all capitalists and happy maximizers of utility...tabi biraz ütopik bence..
@nekrofil: ibne misin olum, nasıl bi nekrosun sen yaşam saçıyosun resmen?.. xd
@anon: ulan amcık bilgim karşısında ezildin, ezikliğini kendine sakla ve domal, seni adam yerine koyan bende kabahat
@dollendiren gercekler: ne bildiğin hakkında hiçbi fikrim yok kardeş, neoklasikten sonrasını okumadım xd
@anon: zeratuldan bile daha orospu çocuğuymuşsun
@ben sosyal alkoligim sevim: kardeş boşver onları en orospu çocuğu benim dimi?
@ben sosyal alkoligim sevim: neden kardeş, annemi tanıyo musun da böyle atıp tutuyosun?.. seni biraz duyarlı olmaya davet ediyor ve (bkz: namus) başlığına uğurluyorum.
@neroke: çocukluğunu milletin eline peçete uzatarak geçirmiş bir yiğido :D
vay amk bu kadar uzun şeyi ne ara yazmışım