kefir vardı bi de sanırım o da bunun gibi fermante bişeydi ama tadını hatırlayamadım
aşureyi blenderdan geçirdiğinizi düşünün. ağzınıza hiç tanecik gelmeyecek şekilde öğüttünüz. sonra bu aşureyi birkaç gün beklettiniz. hafiften ekşimeye başladı. işte tadı böyle. *-*
@amabakandandanakan: tadı berbat, kokusu bile iğrenç. betimlemeyelim bence. hayal gücünü daha faydalı şeyler için kullanmalısın ;)
insan hayatı boyunca cesit cesit yiginla hediyeye maruz kalir. dogum gununde, yilbasinda derken parayi sacma sapan iki defa giyip ucuncude leke yapacagı gomleklere, oyuncaga, mutfak robotuna harcar ve bunların her birinin omru kısadir. bana boyle omru kısa hediyelerle gelenlerle varolan iliskimin de omru kısadir.
ama gunlerden bir gun sevgili minnoş sevgilim ilk defa kendisinden duydugum ve beni son derece heyecanlandiran bu kefirle birlikte cikageldi ve o an iste hayatımın en anlamli, en guzel, en mukemmel hediyesini de almis oldum. buradan kendisine sonsuz tesekkur etmek isterim. çerkes kızının hayatımızdaki yeri ve önemini de böylece kavramıs oldum.
güzellerin güzeli, miniklerin minicigi elinde aynı kendisi gibi minik icinde iki parmak sut dolu bir siseyle kefirimi getirdikten sonra once kefire bir guzel banyo yaptirdik. bu buyuleyici bakteriler puturlu nohut gorunumunde olup sanki boyle nasil desem bozulmus bir gidadan arta kalan cope atilasi bir yapidalardi. ancak cope atmak ne kelime evimizin, hayatımızın bas kosesinde bizim biricik dogal ilacimiz, sevgili yardımcımız oluverdi kefircikler. insanın inanası gelmiyor ya bu kefir bildigin capcanlı bir varlık ve evde sütün içinde bu varlıkları besleyip kendilerinin sütü itinayla mutasyona ugratmasina tanık olmak gercekten hayret verici bir sey. yani insan cahil olmaya gorsun her seye sasiriyor mu yoksa kefir hakikaten dunyanın en enteresan canlısı mı bilemedim.
aktarda minik bir sisede satilan bu kefirin yanına bir de tutorial vari bir a4 kagitta nelere dikkat edilmeli ve kefir hangi hususlarda bize yardımcı olur guzelce yazmıslar. tabi bununla yetinmeyip internette de guzel bir arastirma yaptık ve kefirle olan iliskimizi iyiden iyiye saglama aldık yoksa el ilah muhafaza sütle saka olmaz adamı dogduguna pisman edebilir pek ala...
http://www.yogurtland.com/turkce/2005/07/19/kefir bu adresten kefir hakkında bilmek isteyeceginizden bile daha fazla teferruat elde edebilirsiniz ve bilhassa yurt disinda yasayanların kefir edinebilmesi icin aynı siteden faydalanabilirsiniz.
her neyse kefiri iki bardak sutun icine koyduk ve 36 saatlik ilk yolculuguna baslattik. ancak 36 sat sonra ilk mamulu tadına bile bakma ihtiyacı duymadan doktuk zira ilk seferinde tam randıman saglayamiyor. ancak ikinci 36 saatlik surecten hemen sonra suzdugumuz kefiri sogutup ictigimde inanılmaz guzel eksi tatlı bir ayranımsı sıvı cıktıgına tanık oldum. tadına doyamadım desem yeridir. zaten oncesinde iki-üç şişe marketten alınan kefirden getirmisti kendisi, ancak evde uretilenin tadı bambaskaymıs onu gordum. hem de evde boyle buyulu bir surecten gecmis ve tamamıyla yeni bir siviya donusmus sut ile uretim yapmıs olmak ayrıca guzel oldu.
lakin uyarmak isterim, eger kefirinizi evde uretiyorsanız mumkun oldugunca kendisiyle ilgilenin. kavcanozda beklettiginiz sure icinde eger vaktiniz oluyorsa 3-4 saatte bir kavanozu calkalayin ve yogunlugunu bir nebze olsun dengeleyin derim. eger gun icinde vaktiniz olmuyorsa aksamlari en azindan bu islemi gerceklestirin.
bilhassa dikkat etmeniz gereken bir diger husus kefirin metalden hoslanmiyor olusu. celik konusunda derdi olmadigi soyleniyor ancak metal catal, bicak ve hatta metal suzgec katiyen kullanmayin, küsüp bozuluyor diyorlar. bu yuzden plastik bir sucgecle kefiri suzmeyi ihmal etmeyin!
yani o hic bir derde deva olmayan ve asiri gaz yapan pastorize sutten bu denli rahatlatici, faydali ve guzel bir sivi cikiyor olusu gercekten hayranlık uyandırıcı desem yeridir. pastorize sutun zararı buyuk ancak 36 saatlik kefirle girdigi muhabbetten sonra ortaya cikan ayranımsı eksi sivi hemen her derde deva. iste buna mucize derler.
kefircikler ise gunden gune serpilip gelisiyorlar. sanırım bir kac hafta sonra bir kısmını ese dosta verebilecegim hale geleceklerdir. hos 36 saatten daha kısa surede islemini gerceklestirmesini istesem ve daha hızlı cogalmalarini saglayacak olsam kefiri kalorifer peteklerinin yakınına birakmam iyi olurmus. ancak ben simdilik kefiri gunes isigi ve herhangi bir isik gormeyen, kalorifer peteklerinden uzakta bir dolapta bekletmeyi tercih ediyorum. misal bagirsaklarim calismiyor mu? o zaman kefiri 12-16 saat kadar bekletip iciyorum. bagirsaklarim fazla mi calisiyor, o halde kefiri 36-48 saat bekletip iciyorum. kesin cozum sagliyor. 24 saati ideal diyorlar ancak benim agzima uygun tadı simdilik ancak 36 saatte gerceklestirebiliyor.
faydalarını ise saymakla bitiremeyecegim ve hakkında epey yazildigi icin tekrar etmek istemiyorum, ancak kızıp bozulmak yok simdi son bisi soyleyecegim. kefir icmemek aptallıktır. bana kalirsa her evde bulunmasi gereken yegane sey. bundan sonra ben nereye kefirim oraya. bu kucuk bakteri yumakları insanın ihtiyacı olan yegane dogal ilaclardan birisi ve tekrar ediyorum, tadına doyulmuyor.
hep böyle bi sevgilim olsun isterdim. adam kadına hediye diye kefir almış, bu mal orospu da ay sevgilim bana kefir aldı ihihihi dünyanın en güzel hediyesi kikikiki vay amk ne insanlar var
ekşiden buldum okumam diyene özet
adam sevgilisine kefir almış o da kefi fermantesini falan anlatmış kedi köpek besliyomuş gibi beslemiş falan ben okudum pişman oldum