kafama sıkasım geldi. sonra silah bulamadım.
http://img03.blogcu.com/v2/images/orj/b/e/y/beyzabodibodi/beyzabodibodi_...
“Nebbaş” Arapçadan dilimize geçmiş dini bir terim. Kısaca mezar açın, kefen soyan anlamında. Türkçe karşılığı bulunamamış veya ihtiyaç duyulmamış. Çirkin çağrışımları olan bir deyim. Kelime olarak aynen kullanılmış ve kullanılmaktadır. Kütüphanemdeki kaynaklarda araştırma yaptım, nebbaşlık hakkında ayrıntı bulamadım. Nebbaşlık, bir bakıma psikolojik sakatlık. Karakter yapısı sağlam bir insan neden nebbaşlığa soyunsun ki?
Niçin Türkçe bir karşılık üretilmemiş diye düşündüm. Kelime hakkında bilgisi olacağına inandığım bir dostuma konuyu açtım.
Dostumun konuya yaklaşımı ilgimi çekti. Nebbaşlığın, bir asli bir de mecazî anlamı olduğunu söyledi bana. Toplumda şimdilerde yaygın kullanılmıyor. O sebeple çok sık sık karşılaşmıyoruz gerçek anlamı ile. Her halde sık sık kullanılmadığı için Arapça aslı ile kullanılıyor. Ama bu haliyle, nadiren kullanılsa bile nebbaş toplumda gerçek anlamı ile algılanıyor.
Durup dururken nerden çıktı bu nebbaşlık? Hani güncel bir konu değil. Doğru haklısınız. Beni aydınlatması için kapısını çaldığım dostum, alim ve bilgili bir zat. Bu soruyu niçin sorduğumu anlamakta zorlanmadı ama sanki zihnimden geçenleri bir bir okudu.
Meğer bir adamın nebbaş diye anılması için, bir mezarlığa gidip, gecenin bir saatinde yeni veya eski bir mezarı açıp, ölünün üzerindeki kefeni çıkarıp, tekrar toprağı üzerine örttükten sonra soyduğu kefeni elindeki poşete koyarak evinin yolunu tutması şart değil. Ölmüş bir insanın düşüncelerini paylaşmadığı halde onun üzerinde pazarcılık yapıyorsa, mecazî anlamda nebbaşlıktır.
Dostum, iyi bir hafızaya sahip ve Türkçenin yanı sıra arapça, farsça ve batı dilleri ve gramerlerine de vukufiyeti ile tanınmaktadır.
Tüm bunların yanı sıra pek çok şiir ezberinde ve istenildiği zaman dost meclislerinde okuyor. Fıkıh bilgisi de fetva verecek kadar güçlü.
Nebbaşlığın güncel olarak çok yaygın olduğunu ama insanların bunun farkında olmadıklarını söyledi. Yıllarca önce vefat etmiş bir tarikat şeyhinin veya şair ve yazarın semtinden geçmemiş, düşüncelerini paylaşmamış; ama toplumda bir değer olarak revaçta olan bir insanın düşüncelerini istismar etmek ve o tür insanların sırtından geçim temin etmek te nebbaşlığın bir başka türüdür. Düşüncelerini paylaşmasalar bile kâzip bir şöhret uğruna ve kıskançlık hırsı ile fütursuzca pazarlayanların, pazarlamak için bir araya gelenlerin, hatta dernek ve cemiyet kuranlarında bir bakıma nebbaş sayılacağını sözlerine ekledi.
Yazmak için ille de güncel bir konu üzerinde düşünmek şart değil. Bazen kitap sayfaları arasında unutulmuş konulardı da hatırlamak gerekiyor. İster gerçek ister mecazî anlamda olsun en iyisi bu tür hasta ruhlulara Allah’tan şifa niyazında bulunmak.