Dinle şöyle ya da böyle ilgisi olan çok insan var. Bunlardan ara sıra namaz kılan da var, ara sıra Kur'an okuyan da (maalesef genelde mealinden) ya da hacca/umreye gitmiş olan bile var. Bu insanlar din deyince neşelenebiliyorlar bile. Dîni bir kurtuluş vesilesi olarak hep bir kenarda muhafaza ediyor olma fikirini seviyor olmalılar. Fakat mesele oruç olunca bu insanların bilâ-istisna yan çizdiğini gördüm. Kimi oram ağrıyor diyor, kimi şuram tutmuyor diyor, kimi anam babam diyor ama hepsinin bir mazereti var. (Gerçekten hasta olanlar müstesna.) Oruca bir türlü güç yetiremiyorlar. (Hâttâ kimisi de oruç diye bir şey yokmuş gibi davranıyor. Oruç tutmuyor olmaktan dolayı bir mahcubiyet emaresi göstermiyor. Böylesi de mevcut.) Allah'ın orucun mükâfâtının bilgisini kendi zâtına saklamış olmasının sebebi, acaba bu ibadetin birkaç saatlik bir açlık vesilesiyle -o doymak bilmeyen- canların ne kadar tatlı ve insanın ne kadar sefilce âciz olduğunu hatırlatması mıdır?
rabbim bana namaz kılarken ölmeyi nasib etsin. başka türlü huri emikleyemem.