çanakkale zaferi

? kesersapigibi 18.03.2013 14:09 - 18.03.2013 14:39 0

link kurbaa

? cavci 18.03.2013 14:11 0

siten boku yemiş kardeş

https://i.imgur.com/LuAbCPe.jpg

@kesersapigibi:

? cavci 18.03.2013 14:37 0

@cavci: amına koyayım dün iyi ki bişey istedik firmadan anasını sikti sörvırın bi daha bak bakayım ilk linke

? kesersapigibi 18.03.2013 14:40 0

afferin düzeldi

? cavci 18.03.2013 14:42 0

VERDİ İTALYAN VERDİ VERDİ FRANSIZ VERDİ İNGİLİZ AMINA KOYDUK ONUN BÜYÜK ZAFER

? tequilacation 18.03.2013 15:09 0

Orduda öyle paşalar vardı ki, Allah dostlarının himmetine mazhar olmuştu. Bunlardan birisi de Mirliva Cevdet Paşa idi. Boğaza çöreklenen düşman donanmaları karşısında mahzu bir durumda iken uyuya kalmış ve bir rüya görmüştü. Rüyasında hatiften bir ses işitti.

-“Ey Cevat! Sizler Allah Teala’nın yüce kelamına hürmet ve tazim edersiniz. Bunun için Cenab-ı Hakkın yardımı size müjdeler olsun! Şu denizin üzerine bir bakıver.”

Cevat Paşa denizin üzerine baktığında, bir nur cümbüşü arasında “kef” ve “vav” harflerini gördü. Ardından uyandı. Ertesi gün bir muamma içinde rüyasını düşünürken az ilerde kendisini süzen nur yüzlü bir zata rastladı. O zat, Paşa’ya yaklaştı ve bir derdi olup olmadığını sordu. Paşa da, olup bitenleri anlattı. O Allah dostu, Paşa’nın anlattığı muammayı deruni bir vukufiyetle açıkladı:
“Evladım! Deniz üzerinde gördüğün nur, zaferimize alamettir. Kâfirlerin bu topraklara sahip olamayacağını gösterir. “Kef” ve “vav” harfleri ise “ebced” hesabına göre 26 eder. O halde deponuzdaki 26 mayını döşemeniz, zaferin en büyük hamlelerinden biri olacaktır.”

Bu sözlerin ardından nur yüzlü zat gözden kaybolurken, paşa vakit geçirmeden söylenen mayınları döşemeleri için derhal emir verdi. Nusret Mayın Gemisi ile döşenene mayınlar, Yüzbaşı Hakkı Bey’in kumandasında vazifesini mükemmel bir şekilde yerine getirdi. Gece yarısı denize salınan mayınların her biri besmele, tekbir ve salavatlar ile suya yerleştirildi. Sizinde malumunuz olduğu üzere düşman donanması sırf bu mayınlar sebebiyle çok büyük zayiat verdiler.

? cavci 08.04.2013 17:59 0

Harbin devam ettiği günlerde bir Ramazan bayramı arifesiydi. Cephe kumandanı Vehip Paşa, 9. Tümenin genç imamını çağırarak mahzun bir şekilde şöyle dedi:
“Hafız! Yarın Ramazan bayramı. Asker toplu olarak bayram namazı kılmak istiyor. Ne dediysem vazgeçirmedim. Ancak böyle bir şey, pek tehlikeli, yani düşmanın arayıp bulamayacağı toplu bir imha fırsatı olur. Münasip bir dil ile bunu erata anlatıver.”

İmam Efendi, Paşa’nın yanından henüz ayrılmıştı ki, karşısına nur yüzlü bir zat çıktı ve: “Oğlum! Sakın ola askerle bir şey söyleme! Gün ola hayır ola; Allah ne derse, öyle olur.” Dedi.

Ertesi sabah herkesi hayrete düşüren ilahi bir tecelli yaşandı. Gökten hevenk hevenk bulutlar indi ve gönlü Allah’a kulluk aşkıyla dopdolu olan mü’min askerlerin üzerini kapladı. Onları dürbünle gözleyen düşman kuvvetleri, artık bembeyaz bulutlardan başka bir şey göremez oldu. O sabah bambaşka manevi duygular içinde alınan gür tekbirler dalga dalga semaya yükseliyordu. Nur yüzlü ihtiyar zat Fatiha suresi Fetih Suresinden bir kısım ayetleri tilavet ederken askerlerin gönüllerinden taşan kelime-i tevhid sesleri, birer iman sayhası halinde düşman saflarından bile duyulmaktaydı.

İşte bu esnada İngiliz Kuvvetleri arasında büyük bir kargaşa baş gösterdi. Zira çeşitli İngiliz sömürgelerinden kandırılarak toplanıp getirilmiş Müslüman askerler, yine kendileri gibi müslüman bir toplulukla savaştıklarını, işittikleri tekbir ve tevhid seslerinden anlamışlar ve bunun üzerine isyan etmişlerdi. Ne yapacağını şaşıran Zlaim, kafir İngilizler onların bir kısmını kurşuna dizdi, diğerlerini de alelacele cephe gerisine çekmek zorunda kaldı.

? cavci 08.04.2013 18:00 0

Düşmanın Çanakkale’de müthiş bir taarruza geçtiği bir gündü. Hamilton’un kumanda ettiği harekâtta İngilizler hiçbir netice alamamıştı. Hususiyle 29. Tümen’leri ağır zaiyat vermişti. Ancak o gün Kraliyet Norfoik Alayı’nın bir bölümü, az bir mukavemetle karşılaştığı için içerilere doğru ilerlemeye muvaffak olmuşlardı. Alay, Azmak Deresi’nin kuru yatağını geçmiş, Kayacık Ağılı mevkiinden Damakçı Bayırı’na doğru yavaş yavaş yürüyordu. Karşılarında küçük bir tepe vardı. Üzerinde ise garip, soluk renkte bir bulut duruyordu. Alay bulutun içine doğru girip kayboldu.

Şahit olanların imzalarıyla İngiliz kaynaklarında da yer ala bu hadise, düşman birlikleri arasında dehşet uyandırdı. Zira tepenin üzerindeki bulut, 267 kişilik İngiliz askerlerinin son neferini alıncaya kadar beklemiş, sonra da sanki yükünü almış gibi havlanmıştı.

Bugün hala o İngiliz askerlerinin ne olduğu bilinmemektedir. Ne esir, ne de ölüm kayıtları, iki tarafta da mevcut değildir.

? cavci 08.04.2013 18:00 0

İngiliz kumandanı Hamilton ağır darbelerden sonra yenilgiyi kabul etmiş ve şöyle diyordu:
“Bizi Türklerin maddi gücü değil, manevi gücü mağlup etmiştir. Çünkü onların atacak barutu bile kalmamıştı. Fakat biz, gökten inen güçleri müşahede ettik.”

“Şu üstümdeki bahriye kıyafetiyle Türklerin payitahtına oturacağım” diyen büyük baş kâfir CHURCILL, onlara göre fiziksel olarak imkânsız olan ve açıklanamayan yengilerinden sonra şöyle haykırıyordu:
“Anlıyor musunuz ,biz Çanakkale’de Türkler ile değil, Allah ile harbettik!.. Tabi ki yenildik!…”

İşin sırrını çözen bu gavur daha sonra eline aldığı Kur’an-ı Kerimi göstererek: “Türkleri bundan uzaklaştırmadıkça yenmek imkansız olacaktır” diyecekti.

? cavci 08.04.2013 18:00 0