@cemil:
@tavdi: hayırdır siz bir araya mı geldiniz? sikimle döverim ikinizi
Göklerde ararken o kadın çehreni, ey mah!
Bilsen o çocuk, bilsen o mahlûk-ı ziyâ-hâh
Zulmette neler hissederek korku duyardı:
Gûyâ ki hafî bir nefesin nefha-i serdi
Rûhanda bu ferdâ-yi siyeh-rengi fısıldar,
Sâkin geceler şefkat olan encüm-i bîdâr
Titrer o karanlıkların evc-î kederinde
Hüsrân ü tehâssür gibi mâtem nazarında;
Gûyâ ki o dargın geceler rûhu boğardı:
Her şey bizi bir korkulu rüýâla sarardı:
Zulmet ki müebbed, mütehâcim mütemâdi
Eşkâle verir ayrı birer şekl-î münâdi
Dallar kuru eller gibi mebhût ü duâkâr,
Zânû-zede dullar gibi hep tûde-i eşcâr …
Çılgın dolaşan bâd-ı leyâlî ki serâîr
Pîş ü pey-i seyrinde koşar muzlim ü dâir
En sonda nigâh-î ebediyet gibi titrer,
Tâ ufka asılmış sarı bir lem’a-i muğber...
Bir kafile-î rûh-ı kevâkib gibi mâhmur,
Zulmette çizer Dicle uzun bir reh-i pür-nur
@tavdi:
Bugün pazar-ı aşktır muhtaç olan candan geçer
Aşığı Sadık olanlar lebbi gülabdan geçer
Düşmüşüm cem hanesine ben ağlarım zar-ı zar
Aşka düşen merdaneler hırkayla tacdan geçer