https://www.youtube.com/watch?v=e8QTDnqWAEk&t=729s
bu filmin orjinal cd si de var.
bir ara modaydı her yerde film cd cileri açılmıştı
bir adamdan haftada 4 kere falan film kiralıyordum
adam sürekli filmleri geri getirdiğim için artık benden ek para istemiyordu hani depozito yani filmi getirince geri alınan
bu filmi aldım izledim cd yi bir daha adama hiç götürmedim
o caddenin önünden de geçmedim bir daha
aslında 2 kere cd çaldım daha sonra çarşıda bir yer buldum bir cd ci o da benden geri getireceğimin garantisi olarak nüfus cüzdanı istiyordu
bir süre sonra o da istememeye başladı
ondan da bir cd alıp geri hiç götürmedim
sanırım ben cidden hırsızım :D
bir kere de bir arkadaşımın evinden ablasının tokalarını çalmıştım bütün ailesi gece vakti kapımıza gelmişti :D
Bir kere de misafirliğe gittiğimiz bir evden oyuncak araba çalmıştım 3 tane cebime atmıştım eve gelmiştim
Bir de şu var küçükken mahallede çocuklarla çatapat fişek öyle ses çıkaran patlamalı şeyler alıp yakıp patlatıyorduk
bütün fişek gibi şeyleri yakınımızdaki bir kırtasiye satıyordu oraya gidiyordum mesela atıyorum 5 tane fişek 3 tane çatapat parası veriyordum
kadın bana o kadar güveniyordu ki ''Parayı masaya koy kutudan al'' diyordu
5 fişek yerine 7 tane alıyordum
3 çatapat yerine de 5 tane alıyordum :D
insanlar şimdi çok acımasız ya geçen annem bir dükkana girmiş çocuğun birisi tahta kalem çalmış çıkıyormuş çocuğu kolundan yakalamışlar polisi arayacaklarmış.
Annem ve oradaki müşteriler demiş ''altı üstü kalem biz ödeyelim çocuğu bırakın''
dükkanın sahibi kadın demiş ki ''hayır olmaz bir kere çalabildiklerini öğrenirlerse sürekli dükkana gelirler hırsızlık siciline işlensin de bir daha yapamasın''
NE KADAR KÖTÜ DEĞİL Mİ?
karşı komşumuz hacı dedenin hacdan getirdiği oyuncakları çalıp mahallede dağıtmıştım. akşam babam hangi elinle çaldın deyip iki elimi de sopayla kıpkırmızı yapmıştı yemekte de biraderlere bakın bu kardeşiniz adi bi hırsız ona göre davranın ona demişti ama hiçbirinin sikinde olmadı çünkü çalmayı onlardan öğrenmiştim
çocukken yapılan aptallıkların hayatına yansıması gerektiğini düşünen kötü insanlardan bahsediyorum yani
gerçi yetişkinliğimde de beykent üniversitesine başladığımda bir arkadaşımın akıllı mouse'unu çalmıştım ama kötü biriydi
uludağ'da okurken ilk senemde seviştiğim kız kasıtlı olarak mı kilodunu benim bavuluma koydu bilmiyorum ama eve geldiğimde bavulumun içinden onun kilodu çıkmıştı o kilot oraya nasıl geldi bir gün benden ayrılırken eve kilotsuz mu gitti yoksa kendisini hatırlamam için mi koydu bilmiyorum ama ondan ayrıldığımda baya bir süre evde kilodu ne yapacağımı annem bu kız kilodunu görürse ne düşüneceğimi düşünüp durdum
ve sonunda odamda bir yere saklamaya karar verdim
buna hırsızlık denmez herhalde ama onun eşyasıydı belki geri götürmem lazımdı
çocukluğum bakkal süleymandan gofret çalarak geçti orta okulda atariye telle gidiyoduk lisede kitapçıdan kalem silgi çalıyoduk hafta sonları bursada tan dersanesinde kalıyordum gece müdür yardımcısının odasından deneme sınavını çaldık şimdi düşündüm de coderlık da onun bunun kodlarını çalmaktan ibaret demek ki çocukken yapılan aptallıklar hayata yansıyormuş
film cd cisi diyince aklıma ne geldi bakın bir gün arkadaşlarla alkol aldık bizim eve gelip benim odama kapanıp içki içip korku filmi izleyecektik
4 kişi hepberaber bir cd ciye girdik ''abi bize güzel bir korku filmi önerir misin?'' dedik.
adam masada bir şeyle uğraşıyordu boğuk bir ses tonuyla ''kan sever misiniz?'' dedi
ne diyeceğimizi şaşırdık
adam ne konuşuyor anlamadık birbirimize baktık güldük
''ne anlamda abi?'' dedik adam da şey dedi ''psikolojik korku mu vahşet mi istiyorsunuz?'' dedi
biz de heee dedik kanlı olsun
sonra yıllarca o adamın taklidini yaptık.
birimiz okulda sırada otururken aniden ''kan seviyor musun?'' diyordu hepimiz gülüyorduk
bu da böyle bir anım
@sentor: dersanenin kendi dandik denemelerinden biriydi. ben zaten genelde ilk üçe giriyodum o sınavda üçüncü oldum en kötü derecemdi
@zeratul: ben de dershanede yapılan sınavlarda dereceye giriyordum sürekli yağmur diye bir kızla yarışıyorduk ilk 10'unun içinde olmak için bir yandan flörtleşiyorduk bir yandan birbirimizi kıskanıyorduk. O da bir üniversiteyi kazandı ama onun da annesi boşanmış ve memur maaşı üstelik kirada oturduğundan kızını okutamadı kızı emlakçı yanına girdi
WHERE İS THE ADALET
ben de parasız okuyodum. beş kişiydik biz en üst katta yatakhanede kalıyoduk. bi lokantayla anlaşmışlardı oraya gidip bedava yemek yiyorduk. geceleri dersane bize aitti öğretmenler odasında beyaz show falan izliyoduk. neden bilmiyorum ama hiç sikişmedik aklımıza bile gelmedi