DOVME YAPTİRANLAR KATİKSİZ MALDİR

İgrenc amele orospu cocuklari

? eyup 19.12.2015 18:50 0

KONU KİLİT

? eyup 19.12.2015 18:55 0

bu büyük harfler... hayırdır?

? zeratul 19.12.2015 19:32 1

Pardon canim acik kalmis gormemisim.

? eyup 19.12.2015 19:33 0

Ben hariç

? lokman 19.12.2015 19:45 0

Almanyada yaşayan müslüman bir kardeşimiz yeni bir bebeği dünyaya geliyor oda Ashabı Kiram yeni bir bebek dünyaya geldiğinde ne yapıyor ise ona niyet edip bebek 7 günlük olunca saçlarını kazıtip altından sadaka veriyor. Bir kaç gün sonra bebeğini kontrol için doktora gidiyor doktor bebeği görünce çok şaşırıyor Bebeğinizin saçlarını siz mi kazittiniz yoksa doğuştan mi bu kadardı diyor biz kazittik deyince doktor şaşkınlığınin sebebini açıklıyor bilim adamları daha 50 gün önce bunu yenı kesfettiler. Bebek doğduğunda 40 gün içerisinde saçlarının kazınmasi bebeğin gözlerini kuvvetlendiriyor. Saçlarını gürlestiriyor zekasıni açıyor ve daha pek çok fayda sağlıyor. Özellikle 7. Gün yapılması bu faydaları kat kat arttırıyor. Peki daha 50 günlük mazisi olan bu habere siz nasıl ulaştiniz diyor. Kadın; biz bunu Peygamber Efendimizden öğrendik diyor Alman doktor Peygamber Efendimizi şu an yaşıyor zannederek sizin Peygamberinize bilimin yeni buluşları ne kadar çabuk ulaşıyor diyor. Genç anne; Peygamber Efendimiz. S.a.v bizden 1400 küsür sene önce yaşadı ve ahirete teşrif etti deyince Alman doktor buz kesiliyor!!!

? kokocu semdin 19.12.2015 20:13 8

alman doktor şuan eyüp camiinde gönüllü müezzinlik yapıyor, üstelik boş vakitlerinde de talebe yetiştiriyor. tanrı onu ve tüm inananları korusun.

? 17 19.12.2015 20:23 0

İngiltere de bir imam her gün yatsı namazı sonrası otobüse biner evine gidermiş.Otobüs şoförü artık imamı tanır olmuş.İmamı takip eder hal ve hareketlerine dikkat edermiş.Bir gün imam yine aynı otobüse biner ve 5 sterlin ücret uzatır şoför dalgın numarası yapıp kasıtlı olarak imama 5 sterlin üstü olan 2 sterlin vereceğine 5 sterlin daha üzerine katarak verir.Imam ise bu kadar az bir parayı geri ve...rsem komik duruma düşerim vermesem yüreğim razı değil demiş kendi kendine.Sonunda imanlı tarafı güçlü gelir ve - Şöför bey bana fazladan 5 sterlin verdiniz'der. Şoför gülümseyerek : - Biliyormusunuz ben uzun bir zamandır sizi takip ediyor ve islamı araştırıyordum.Size dalgın numarası yapıp fazladan para verdim bakalım müslüman az bir para olsa dahi harama el uzatır mı diye ama bu hareketinden sonra bende müslüman olmaya karar verdim' der. İmam şaşkın bir şekilde içinden derin bir oh çeker ve az kalsın 5 kuruşa dinimi satıyordum der

? nekrofil 19.12.2015 20:32 1

ibretlik

? dogukan 19.12.2015 21:30 0

İstanbul sokakları arasında, anlaşıldığı kadarıyla Beyazıt ile Eminönü arasındaki bir muhitte yokuş aşağı yürürken, ezan okunmaya başlıyor. Bunun üzerine, namazı hemencecik kılmak üzere, gördüğü bir camiye giriyor. Ki, küçük bir cami bu. Caminin şadırvanında abdestini alıyor ve cemaatle birlikte namazını kılıyor.
Namazın bitiminde, cemaatin, halinden tipinden Amerikalı, yahut en azından Batılı olduğunu tahmin ettikleri bir insanın kendileriyle birlikte namaz kılıyor oluşunu bir derece taaccüple karşıladıklarını hissediyor olmalı ki, içlerinden kimsenin İngilizce bilmediği cemaate, "I am İsmail. I came from America" gibi kısa ifadelerle, Amerikalı olduğunu, adının İsmail olduğunu, yani İslâm’ı seçmiş biri olduğunu filan anlatmaya çalışıyor. Ne dediğini çözmeye çalışan cemaatin efradından biri, hiç İngilizce bilmemekle birlikte, İsmail Goodwin ağabeyimizin ne dediğini, kim olduğunu tahminen anlıyor ve çaya İngilizce "Tea" dendiğini dahi bilmeyen bir Türk mü’min olarak, hemen Türkçe "Çay!" diyor ve ona omuzunu atıp çay içmeye çağırıyor. Birbirinin dillerini bilmeyen, ama camide beraberce aynı Rabbe ibadet eden iki kişi olarak, kalabalık ve dar sokaklarda kolkola yürüyor ve en sonunda bir işhanının giriş katındaki bir çayhanede bu yürüyüşü noktalıyorlar. "Dilini hiç bilmediğim tam bir yabancıyla, yabancı bir ülkede, aşina olmadığım similar arasında kolkola yürüdüm" diyor İsmail Goodwin. Çayhaneye geldiklerinde, "Çay!" hitabı ile "tea" içmeye davet edildiğini, kendisini oraya davet edenin ise bu küçük çayhaneyi işleten bir mü’min olduğunu öğreniyor ve sonrasında, birbirinin dillerini bilmeyen iki insan olmakla birlikte, beraber namaz kıldıklarının şuuruyla, hal diliyle, jest ve mimiklerle ve de çay ikramıyla anlaşıyorlar! İsmail Goodwin ağabeyimiz, sözü edilen çaycı ağabeyimiz onu camiden alıp götürürken, hiç mi hiç bu adam beni nereye götürüyor türünden endişe yaşamadığını da ekliyor ve aynı dili konuşmasalar bile aynı Rabbe ibadet ettiklerini bilen iki insan olarak yaşadıkları bu olaydan bahisle, "İşte" diyor, "İslâm’ın güzelliği! Müslümanların yekdiğerine karşı hissiyatı, bu güzelliği yansıtıyor." Ve ardından, "Müslümanlara dair izlenimlerim çok olumlu" diyor. "Elbette mükemmel değiliz, ama genel olarak konuşmak gerekirse, ortalama bir insanın sergilediği ahlâk ve edeb standardının üstündeyiz. İstisnalar elbette var, ama bu kaideyi bozmaz" diyor.

Şahsen, yakınımda, çok yakınımda bulunan bu çaycının kim olduğunu, çayhanesinin hangi handa bulunduğunu merak ediyorum. Bu çaycının, imandan gelen ihsan, ikram, uhuvvet gibi duyguların eşliğinde sergilediği davranışın, dünyanın öbür ucundaki, dilini dahi bilmediği bir insanın kalbinde yol açtığı tesirin farkında olup olmadığını da merak ediyorum. Bir mü’min olarak hasbeten lillah sergilediği bu davranışın, İsmail Goodwin adlı dilini bilmediği mü’min kardeşi tarafından önce bir dergiye, ardından internet üzerinden dünyanın her tarafından ulaşabilen herkese aktarılarak ‘cihanşümûl’ bir keyfiyet kazandığını biliyor olduğunu ise, sanmıyorum.

? metin 19.12.2015 22:16 0

müslümanın yaptırması sakıncalı çünkü gusül kabul olmaz. ama aleviler rahat: https://i.imgur.com/A4jKIzQ.jpg

? vampir irfan 20.12.2015 00:15 0