dünyada bi anomali oluyor, ben dahil 7-8 kişiyi evrende çok uzak bir yerde küçük bir gezegene ışınlıyor, fizik kuralları farklı, zaman ve gece gündüz döngüsü de farklı, çok uzun süre uğraşıyoruz ama hiçbir şey yapamıyoruz, kimse bir açıklama yapamıyor. yıllar geçiyor, herkes umutsuzluğa kapılıyor. dünyadakiler artık öldüğümüzü düşünüyordur diye düşünüyoruz.
9-10 yıl sonra bi kuyruklu yıldız gibi bir şey geliyor, tesadüfen farkediyoruz, buna tutunuyor herkes. kuyruklu yıldız çok hızlı bir şekilde uzayda dolaşıyor, dünyaya benzer bir gezegen var, orada bir platforma atlıyoruz, platformda bir kapı var, kapıdan girince dünyaya geliyoruz tekrar. sonra bizim sokağa geliyorum, annemi görüyorum, hiçbir şey söylemeden bakıyorum, tanımıyor beni vs.
rüyanın sonunda insanüstü bazı güçlerim olduğunu farkediyorum, çok alçak sesleri duyabiliyorum, karanlıkta görebiliyorum, göremediğim birinin varlığını hissedebiliyorum vs. derken uyandım
annesi zülfük'ü tanımayınca kafasını taşla ezerse daha güzel olabilir ama
zamanında polis kıyafetine para verip aldığım için olabildiğince tüm filmlerimde bu temayı işlemeye özen gösteriyorum, bir şeye para verirsem suyunu çıkarana kadar sıkarım onu
dış uzaydan tunceli'nin marçik köyüne uzanan soluğunuzu kesecek bir bilim kurgu aksiyonu
250 lira verirsen analiz ederim. lisede freudun düşlerin yorumu kitabının yarısını okumuştum