samanyolu galaksisinden andromedaya gök taşı aktarımı yaparken siz dallamaları izliyordum.
sonra bir an etrafımda canlı çekmeyen termal radar sistemli bir karadelik vardı. bütün renkler gidiyordu, siyah ile ben yalnız kalıyorduk.
bir an kendimi pastel boya ile yapılmış çocuk resimlerinin içinde buluyordum. hissedebiliyordum kağıdın içindeyken dışarı çıkma isteğini. her seferinde zorladım, omuzlarımla sıkıştığım yerleri genişletmeye çalıştım, ama olmadı.
ezan sesi ile irkilip azizallah dedikten sonra doğruldum. biraz bekledikten sonra her yerim titriyor ve üşüyordu, yine aynı hissiyat devam ediyordu, çaresizdim.
bir an üstümde bir böcek gördüm, gömleğimin içinden sırtıma girmişti bunu çok net algılayabiliyordum çünkü yürüyordu. hemen abimin arkadaşının yanına gittim üstümde bir böcek var alabilirmisin dedim.
açtım gömleği, çıkardım atleti, bak ara yok bir şey. odasına gittiğimde de telefonumu da orada unuttum galiba.
şimdi bu dingil birazdan ona pas verdiğimi düşünüp beni sikmeye kalkabilir. şahsen biri öyle yapsa bana gider isterim ki vermezse de tecavüz ederim.
