diskimdan cikan dumani seyredip
ennie moricone dinliyorum.
muzikal bir gosteri sergilercesine
icimde ki diskiyi disari itiyor, bu
hareketim ile beynimin yaydigi
elektromanyetik dalgalari
kendime hayran birakiyorum.
ev halki cok gurultu cikariyor.
sanirim ayni deneyimi kendileri
de yasamak istiyor. bunu
tuvaletten cikarken, abimin esi
elif yengemin kulakligima ve
elimde duvarlara, yankilanan su
sesinin ritmini hatirlattigim
bagete bakmasindan anladim.
yillardir tek burun deligi ile
yasama devam etmekten bikip
doktora gitmistim. 2 hemsire
benzeri gorevli kiz vardi bir de
dallama bir doktor ve bir kac
hasta.
kulagima bakti sonrada kulagimin
deliginden igne gibi bir sey
ittirdi kameraydi sanirim,
endoskopi gibi. ne oluyor
diyecektim ki kulagimin icin de
metadon'a benzer bir sey
oldugunu fark ettim. izledim
biraz, yagli veya bulanik bir
seydi. anlam veremedim.
kulagimina yaptiklarini burnuma
yapmaya basladi. utandim kizlara
karsi mahcup oldum zira
burnumun ici ortama pek de hos
bir goruntu yansitmiyordu.
terledim biraz, aslinda bu terleme fasli
her zaman olur.
doktorun ismini, yasini ve medeni halini ogrendikten sonra is hayatimdan bahsettim. ismi muratmis. red bullu sokakta ictigim sirada lark paketini elimde tutarak kendim de zengin havasi olusturmaktan zevk aldigimi soyledim. tebessumle karsilik verdi.
daha sonra ameliyat olmam gerektigini soyleyerek biraz da olsa beni mutlu etti. ameliyat morfin etkisinin habercisiydi cunku.
tesekkur ederek odasindan ayrilip eve dogru yurumeye basladim. hastaneden fazla uzaklasmamis olmama ragmen doktorun numarasini almadigimi hatirladim.
bu durumlarda ilahi bir gucun bana yardim ettigini dusunurum. o esnada tanrinin basit insanlar gibi yer kabugunda yasamadigini dusunerek bulutlarin ardindaki tanriya tesekkur ederek hastaneye geri donup doktorun odasina gittim. siram gelince yanina gidip kibar ses tonu ile nazikce numarasini istedim.
nedenini sorunca yeni dostum muratin mizahi en az benim ki kadar gelismis olucagini dusunerek zyxperia, zanax ve ritalin gibi ilaclar hakkinda ilerleyen saatlerde kendisine sormak istedigim sorular oldugunu soyleyince peki diyerek numarasini uzatti.
neyse ilk 3 entryi kurtardim sonucta.
devami cok guzel bi ara tekrar yazicam. belki de istanbul'a gelirken yolda yazarim.
the verve'nin bitter sweet symphony klibindeki richard'den etkilenip solunda cadde olan bir kaldirimda yurumeye basladim. ne yazik ki kaldirimda neredeyse sadece ben vardim ve hava cok sicakti.
tekel bayiden red bull ve 2 kutu kola alip, tekelin onunde duran anasinifina giden cocuklara kendimi alkolik birisi olarak lanse etmek icin siyah posetin icine koydum aldiklarimi.
eve dogru yurumeye basladim. henuz 5-6. adimi atar atmaz ensemde bir el hissettim, aniden arkama bakmamla amcami gordum.
poset, tekel felan ne ayaksin lan sen? dedi ben de mecburen posetin icindekileri gostermek zorunda kaldim.
cocuklara karsi cok mahcup oldum.
Okurken kafamı yukarı assagı salladım, 5. Kelimeden sonra sadece kafamı sallamakla yetindim ve okumadan devam ettim
Gecen sene kulaklarim tikandi ve acaip tassak konusu olmaya baslamistim en sonunda doktora gittim kulak cubugu kullaninca o cubuklar temizlemek yerine kirin kulak zarina yapismasina neden oluyormus kulagima ince uzun bir sey soktu adeta zevk icinde kulaklarimi temizledi islem bittiginde en kucuk sesleri bile duymaya basladim tanrim ne gurultulu bir dunya varmis icinde benim olmadigim ilk baslarsa cok rahatsiz edici olsa da bu evre cok uzun surmedi neyse eve gittim ve ilk defa bana gelen butun arkadaslarimin rahatsiz oldugu buzdolabinin sesini duydum gece odamin kapisini kapatmam bile fayda etmedi ben aylarca bu sesle yasamisim nasil gecmis gunler ses cok rahatsiz edici olsa da zamanla o sese de alistim o sesi dalga sesi gibi dusunmeye baslamistim bazen bunu gece yatarken de yapiyorum arabalarin seslerinin dalgakiranlara carpan dalgalar oldugunu dusluyorum bazi geceler ruyamda gokyuzunu goruyorum mavi masmavi sonra bir gun ablam gelmis ben isteyken eve tamirciyi cagirmis buzdolabimi yaptirmis ses bitti ben de kendime inanabilecegim baska hikayeler buldum
okumadan verin bence. ben okuduktan sonra basligimi kirli gormemek icin ignoreye eklemeyi dusundum.
@got lalesi: biraz ozgun ol silik orospu.
kapuska ney lan? nasil baglanti kurabiliyorsun kaspiyan nuvas ile?
@kaspiyannuvas: Kardeş nickini kapuska yapsana. Daha akılda kalıcı, daha karizmatik. Seni her gördüğümde yeni yazar sanıyorum ve nickini sonuna kadar okumamış 999.999.999 tane yazar bulabilirim.
Sicmak demisken durun anlatiyorum
Gecen gun ogle yemeginde yedigim bir sey midemi bozdu, bir de uzerine bitkisel cay ictim su kayisili dogadan form caylardan kosa kosa tuvalete gittim bilen bilir ben disarda sicamam o yuzden de birinde kalmam gec olsa da evime doner sabah sigarami yakip sicarim is yerinde de 5 yilda 5 kere sicmamisimdir. Neyse tuvalete gittim nasil siciyorum belli degil saga sola deligi tutturamiyorum bile. 1 rulo tuvalet kagidiyla gotumu basimi temizledim ama tuvaletin amina koymusum, sifon cekiyorum apo gibi yapismis boklar yuzyuz yuzsuz duruyor orda. Sonra bi baktim cayci kiz domestosu unutmus tuvalette. Allaah dedim catcatcat siktim domestosu. Tuvalet fircasini alip temizlemeye basladim butun inatci aposkan boklari temizledikten sonra sifonu cektim, sonra dedim ki kendime amuna goyum ya bu stratejik zekamla napiyorum buralarda
@samkıro: ananin aminda mi bulacaksin o kadar yazari?
kaspiyan nuvas'in nesi var? ismimin ardina gizlenen tarihi daha kac defa anlaticam? salak o.c. lar.