z Ali bir gün Allahutaalayla konuşmaya dağa giderken adamın birisi gelmiş ona demişki " ya ali
allahutaalaya deki bir gün bize misafirliğe gelsin"
de demiş o da tamam söylerim demiş Hz Ali gitmiş Allaha bunu söylemiş allahta tamam yarın
akşam gelcem demiş Ertesi gün olmuş tabi adamların evlerine Allah gelicek bi hazırlık bi
hazırlık yemekler yapılıyomuş kazan kazan yaşlı
adam gelmiş demiş ki ev sahibine " ya evladım şu
tası alda bana azıcık yemek verebilirmisin" demiş
ev sahibide demişki " amcacım şimdi çok önemli
misafirmiz var o gelsin sonra sana vericem söz " Demiş Yaşlı adamda gitmiş oradan Bekle bekle Allahutaala gelmemiş Ertesi gün Hz Ali dağa yine Allahla konuşmaya gitmiş Allahutaalaya şöyle buyurmuş " ya rabbi dün akşam gelicektiniz bize
neden gelmediniz acaba demiş " Allah ta " dün
akşam sizin eve yaşlı bi adam geldi işte o bendim
demiş " Hz Ali şaşırmış " Nasil yani " demiş ben
size demedim mi demiş Ben ne yere ne göte sığarım ben kulumun kalbine sığarım diye
kavun değil kelektir
fistan değil yelektir
eğer tacı ararsan
en adi bir köpektir.
Alevi düşmanıydı. şu an aleviler neden onu seviyor hiç bilmiyorum. hz muhammed ile mum söndü esprisi yapardı hatta. zülfikarını bilemiştim
Bu hikaye hz muhammed'in hz cabir'in evinde yemek yemeye gittiği günü hatırlattı bana
- Cabir hz muhammed'i ısrar üzerine evine yemek yemeye davet eder
- Cabir bahçede keçi keser bunu gören büyük oğlu babasını taklit etmek için bıçağı alır küçük kardeşini keser
- Anne boğazı kesilmiş küçük çocuğunu görür ama olaylar çıkmasın akşam yemeği iptal olmasın diye hemen kefenleyip yan odaya yatırır
- bu arada büyük çocuk korkudan kaçarken çitten düşer boynunu kırar onu da kefenleyip yan odaya yatırırlar üstlerine de bir yorgan örterler
- akşam muhammed gelir yemeğe oturmadan çocuklarınızı çağırın da biraz seveyim der
- aile hastalar uyuyorlar der
- hz muhammed ısrarla 4-5 defa daha çocukları getirmelerini ister
- sonunda kendi kalkar odaya gider yorganı kaldırır
- çocuklar yataktan fırlar hz muhammedin kollarına atlar
- ''Hoşgeldin ya allahın elçisi'' derler
Peygamber efendimizin kendilerini islama çağırmak ve Müslümanlara himayeci olmalarını istemek için Taif’li liderlere gittiğinde hiç ummadığı tepkilerle karşılaşmıştı. Taif’in önde gelenleri alaycı konuşmuş ve onan inanmamışlardı. Biri “Peygamberlik için Allah senden başkasını bulamadı mı?” diye alay ediyor, öteki “Sen peygambersen, ben seninle konuşamam çünkü sen çok yücesin, yok yalan söylüyorsan ben yalancılarla da konuşmam.” Diyerek aklınca uyanıklık yapıyordu. Bu da yetmezmiş gibi dönüş yolunda Taifli çocuklar Peygamber efendimizi ve evlatlığı Zeyd’i taşa tutmuş onları yaralamışlardı. Üzüntü ve yorgunlukla kendini bir bahçeye atabildiğinde orada Ninovalı bir köleyle karşılaşmış ve onun Müslüman olmasını sağlamıştı. Bu, peygamber efendimiz için ufak da olsa bir teselliydi. Hicret’in onuncu yılında olan bu üç olaydan ötürü, İslam tarihçileri bu yıla hüzün yılı demişlerdir.
Sen uzun yazma hadsiz orospu cocugu dun gelmis destan yazmaya baslamis pic okumadim
@polska: seni bir yerde yakalamayım çocuk dua et yoksa çok feci hırpalayacağım
@halaburadamisiniz: kanka olalım bundan sonra bana hep O ver tamam mı? <3
tam bir death metal hastasıydı, ehlibeyt'e pogo atmayı ilk o öğretmiştir