yarra yering dedim. işin yoksa bir dünya uğraş dedim. kaldırma park ettim. aracın içinde bekleyen memurun yanına gittim. çevirmeyi yapan polis o sırada birkaç tane daha motorluyu çevirdi. "buyrun memur bey" dedim. "rutin kontrol ya, ehliyet ruhsat?" dedi. motora yöneldim. çantadan cüzdanımı çıkardım. o an yanıma tıfıldan bir eleman yaklaştı. "abi yarra yek ya benim ehliyet yok" dedi. "ruhsat?" dedim. "o da yok :(" dedi. "ozaman harbi yedin :)" dedim.
memurun yanına gidip ruhsatı verdim. baktı kayıtlara. "ehliyet?" dedi. "aa çantada kaldı ya bir saniye getireyim isterseniz?" diyerek dev sürpriz kupona kasayı bastım. . "yok yok gerek yok, hadi iyi güner" diyerek beni yatırmadı aslan memur. "iyi günler, kolay gelsin" diyerek uzaklaşıyordum ki peşim sıra gelen tıfılın memura "çantada kaldı ya ehehe getireyim isterseniz?" dediğini ve memurun da "e bir zahmet" dediğini duydum...
hayat herkese gülmüyor maalesef. motora atlayıp ilerleyeceğim sorada son kez arkama baktım, tıfılı memurlara izah hareketi çekerken buldum. biraz üzüldüm. sonra bastım gaza. çok üzülmedim. neticede bu hayatı ben yaratmadım.