ölen ruhların anlaşmalı olan bedenlerin içlerine girmesi sonucu kendi aralarında çevirdiği filmin çekildiği yer bağcılar olsa gerek. gerek karakoluyla, gerek esnaflarıyla, gerçek dışı insanlık tavırlarıyla beni klon olmadıklarına inandıramadıkları gibi, küçük çocukların sorduğum soruya -200 senedir yaşıyorum- demesi üzerine paranoid psikozum'un kulağıma fısıldaması, oto yıkama iş yerlerinde, taksicilerin oto yıkayan ergen çocuklar ile el ele tutuşup birbirlerine orgazm yaşattırdıktan sonra yıkanan araba için oto yıkama patronuna 10 lira vermeleri. ve bu taksicilerin genellikle erkek sever adamlar oldukları gerçeği.. bunların arkasında karnaval adında ki organizasyon şirketi var size çok saçma gelebilir bu anlattıklarım, gördüklerim, düşündüklerim ve en kötüsü de insanlar üzerinden kazanç sağlayan psişik analistlerinin yaptığı hırsızlıklar, şerefsizlikler beni delirtti. (olasılığı düşük gizli işlerin çevrildiği fikirine kapılması sağlanan bir sürü beyinsiz insanın saatlerce birbirlerini izlemesi sonucu kaos ortamını atmosfere yayan bu orospu çocuklarına karşı açtığım savaş) beni manik depresifliğe oradan aktif agresifliğe kadar götürdü. sağlam bir dayak yedim, pek tabi daha detaya girmeyeceğim, girsem bile x'leyip öldüreceğiniz için, size ruh hastası olarak gözükeceğim için anlatmayacağım. yine de paylaşmak istedim.
bağcılarda bir pazardaydım. üç tane portakal satın almak üzereyken pazarcı yanındaki çocuğa hemen ayağa kalkmazsan kafanı kopartırım lan senin piç kurusu dedi. çocuk bitkindi zar zor aya kalkmıştı. e böyle bir insanlık suçuna tepkisiz kalınamazdı. o adamdan portakal almadım.