kamuk hadi bize sikisli sokuslu hikayeler anlat

yanliz araya ingilizce metinler eklemeyi unutma. hadi balim bekliyoz

? lokman 25.11.2012 00:32 0

yok şimdi hard alcohol party'e gidiorm, giyincem. dün gece zenci kız denedim olmadı ama. sınırları zorladık lan 120 kişi vardık evde. 3 polis arabası geldi kapının önüne zorla partiyi dağıttılar. çok iyiydi.

? kamuk 25.11.2012 01:03 0

inşallah bina çöker 120 kişi ne a k mülteci kampında mısın

? yarrak kafasi 25.11.2012 01:11 1

atiyo yea

? lokman 25.11.2012 01:15 1

lan bu kamuk milli oldu mu 2 aydır sözlükte yoktum neler olmuş

? sentor 25.11.2012 02:14 - 12.04.2017 11:40 1

@sentor: yok beya kafayi yemis sizofrene baglamis

? lokman 25.11.2012 02:19 1

@sentor: beni ne kadar taniyosun da milli oldu mu eheh diye mal mal konusuyosun amin oglu. Ben 14 yasimda 17 yasindaki manken gibi kiza milli olmus adamim. bi daha arkamdan konusursan seni cok pis doverim.

? kamuk 25.11.2012 09:36 0

@kamuk:
resmini gördüğümden dedim

cebinde oldukça yüksek bir para yoksa şansın çok zor gibi geliyor

? sentor 25.11.2012 14:49 0

@sentor: yanliz boylesi rezil bir heriften boylesi bir ayar yemeni yadirgadim sentus, ana baci cek su herife ezdirme kendini

? lokman 25.11.2012 15:06 1

bu küçük yaşta ateşe düşüp tüylerini kaybeden pigme rakun orospu çocuğunu mikrop kapmasın diye jelatine sarmışlar kendini yarak olarak hayal ediyor güldüm salağa

? polska 25.11.2012 15:13 6

Şimdi sen "su" olduğunu düşün. Su kadar özel, su kadar faydalı ve su kadar çok, tükenmez... İnanıyorum ki gerçekten de öylesin. Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın...
Unutma; daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin... Gürültünün parçası olursun sadece!.. Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü; "Su nasılsa burada, lüzum yok ki suyu kana kana içmeye" diye düşünürler... Aynen, sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi! Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar. Hepsi, hep sabahın en sakin anını bekledi; suyun durgun yerlerini bulabilmek için gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler; Onlar için en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda...
Sen, hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez...Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol ; Su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil!.. Sen bir su ol... Ama rahmet ol; afet değil! Su isen tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını söndürme; Sana "felaket" denmesin! Su isen bir bardağa sığabil ki; damarlara giresin!..
Su; yüce Tanrı'nın insanlar için yarattığı en büyük nimetlerden biri... Ve suya benzediğini unutma! Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydalı, su gibi lüzumlu ve su gibi bitmez-tükenmez olduğunu da unutma.
Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de "kıyametler" koparıcı olabileceğini unutma...
Unutma; Senin işin rahmet olmak, afet değil! Vadiler varken önünde ve ovalar varken yayılabileceğin; küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene. Ve yaşayabilirsin dünya dönmesine devam ettiği müddetçe... Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen; korkulan ve kaçılan olursun seller, afetler gibi... Tercih elindeydi hep ve hep de "senin" ellerinde olacak... Ya tutmayı öğreneceksin dilini veya hiç durmadan konuştuğun için, sadece bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara! Ama yapman gereken şu değil mi?
Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini... Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin... Ve konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın... Ahmak olmayan yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, vakit yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin "kıyıya yanaşmasını" bekleyeceksin !.. Demeyeceksin; "Ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda!.."
Demeyeceksin; "Ben aklıma geleni aklıma geldiği biçimde söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda!.."
Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın, ama maalesef değil... Ağzını açıp "Şelaleden dökülen suyu" içmeye çalışan bir tavsan gördün mü hiç?..Veya önüne çıkan ağaçları dahi sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü? Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler; beyni olan her yaratık gibi!
Hadi... Sen şimdi "su olduğunu" düşün, ve kendini "su gibi" hisset...
Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı...
Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez-tükenmez olduğunu hatırla... Ama yine su gibi "bir küçük bardağın içine" sığdır ki kendini; girebilmeyi öğren insanların damarlarına.
Hayat ver... Vazgeçilmez ol !..

? smurf 26.11.2012 10:40 -1

bu ne şimdi

? legal alien 08.12.2012 02:15 0