ki ben, intihar notu dahi bırakan birine nefretle yaklaşırım. intihar etmek; her şeyden vazgeçmek. her şeyden. sen kime neyin hesabını veriyorsun. neyin açıklamasını yapıyorsun. bu bahsettiğim, "ezgi'yi çok seviyordum ama o gitti kaan'a verdi ühühhü," ya da "tüm mal varlığımı batırdım, karım artık yeniköy'deki yalımızda oturamayacak ve tüm bunlar benim suçum böhühühü" diye not yazıp intihar edenlerle ilintili. kaldı ki bu mehmet pişkin denen zerzevat, olayı dramatize etmek için, olayı amacından çıkarıp kendi kişisel şovuna dökmek için elinden geleni yapmış. ok. bir açıklama yapmak istiyorsun (ki bu dediğim gibi çok gereksiz, çok saçma ) açıklamanı yap ve pause tuşuna bas. tam bir cihangir ılığı gibi eline şarap kadehi almak nedir? sigara yakmak nedir? son bir kez şu şarkıyı dinleyelim deyip anlamlı gibi bir şarkı çalmak nedir? bu neyin tatavası mehmet? birazdan beriller, tuğçeler mi gelecek? halen, geberip o leş bedeninin fişini çekerken bile tunçluğundan ödün vermiyorsun. halen şekline şemaline zeval gelsin istemiyorsun. halen karaköy enteli gibi fiyakanı bozmuyorsun. kusura bakma ama gerçekten oksijen israfıydın sen zaten. intiharın gecikmişti. bu adamın bu tatmin şovunu izleyip üzülenlerin amlarına koyayım. keşke bu şovu yapamadan, kafasında kurgulayıp, "üff ne biçim de arkamdan konuşacaklar var yhaa" tribini yaşayıp heveslenirken, bir gece önce bir tinerci götünü kesseydi senin mehmet. o zaman geberseydin keşke. neyse kısfmet. umarım cehennemde acılar içinde yanarsın orospu çocuğu.
Katılıyorum akrdeşim dediğine. Ancak böyle bir video izlemek hoşuma gitti onu inkar edersem iki yüzlülük yapmış olurum
@esmer alman: 21.08.2013 - 02:30
Yüzde bir için
Çetin Altan
İnsanlara inancını yüzde yüz yitirmiş, alabildiğine şüpheci, alabildiğine peşin hükümlü bir tanıdığım var.
***
Yaşlı bir kadın, cami köşesinde kıvrılıp oturmuş bir dilenciye bir on kuruş mu uzatıyor; onun için bu bir cennet sigortasıdır:
- Hah, sanki acıdığından mı veriyor, ahretteki menfaatini düşünüyor da ondan.
***
Bir insan bir fikre mi inanmış; onun için bu inanış samimi değil, bir çaresizlik kompleksinin tedavisidir:
- Kendi de aynı durumda olsa aynı şeyi yapar; bütün iddiaları, başkalarının yaptığını yapamamasının kızgınlığından...
***
Onun için nazik bir selam:
- Kim bilir ne çıkarı var da zemin hazırlıyor, sebebine dayanır.
Bir iltifat, mutlaka bir tavlama; bir dairede bir memurun gösterdiği itina, mutlaka korkusundan ve bir lokantada bir garsonun candan seğirtişi, mutlaka fazla bahşiş içindir.
***
Bir ideal uğruna on sekiz yaşında duvar dibinde kurşuna dizilmiş gençleri ona anlatamazsınız:
- Hıh, der, yukarı fırlamak için oynadıkları zarda tutturamamışlar.
Bir kadın sevgisinin kızgın tavasında, büklüm büklüm kıvranarak kavrulmaya inanmaz:
- Elde etmek için numara yapıyor, der.
***
İntihar mazoşist bir zevk; cinayet sadik bir zevk; hıçkıra hıçkıra ağlama, acındırma yoluyla rüşvet koparma; kavga, tehditle menfaat sağlamadır.
Babasının cenazesi peşinden giden çocuğu tükürür gibi süzer:
- Aslında kendi ölümünü düşündüğünden üzgün.
***
Savaşlarda vurulanlara dudak büker:
- Madalya kazanayım derken şanssızlığa uğramışlar.
***
Gözleri, insan alınlarındaki bir fikir çilesinin gizli bir kezzapla oyulmuş çizgilerine kayıtsızdır. Kalbi, Afrika’daki cüzzamlıları tedaviye koşan genç kıza bir sıcaklık duymaz. Bir otobüste bir ihtiyara yer vermek için ayağa kalkan insana dahi gösterişçi kanısıyla bakar.
***
Bir mikrobun keşfi için hayatlarını verenler, şöhret düşkünleri; bir duanın derinliğinde secdeye varanlar, Tanrı dalkavuklarıdır.
***
İnsanın insana hiç bir davranışına, hiç bir yüceliğine itimat etmez. Onca insan, çeşitli bahaneler ardında yüzde yüz, yüzde bin, kendi menfaatini güden bir kurnaz yaratıktır sadece...
***
Bu büyük inançsızlığın kupkuru çölünden, her türlü hayranlık duygusunu iflas ettirmiş, iğne gibi bakan gözleriyle, dostça uzanan ellerin görünmeyen gölgesini gözetler.
***
Ve en hazini yüzde doksan dokuz haklı çıkar bu şüpheciliğinde...
Ama yüzde bir...
Gerçek insanın yaşadığı o yüzde bir...
***
Yüzde doksan dokuz haklı çıkmak için o yüzde biri feda etmek...
Hayır, o yüzde biri yakalamak için yüzde doksan dokuz hayal kırıklığına uğramayı kabul etmek... Kolayı sevmeyenler ikincisini tercih ederler.
Yeryüzü bütün ilerlemesini o yüzde bire borçludur. Yüzde doksan dokuz defa aldanma pahasına, insanlığı yüzde yüz inkâr etmemenin doğruluğuna inanan insanlar güzel insanlardır.
***
Berikiler iskeletlerine sarılmış et ve derileriyle hayatta, aldanmama iddiasına ruhlarını feda ederek yaşarlar.
***
Ötekiler ise her türlü sevginin, inancın ve itimadın gönüllerini sımsıcak kaplayan duygusuyla çokçası aldanarak, fakat sonuna kadar insanca yaşarlar.
Cetin altan esmeri domaltip koklemis. Bundan sonra altanin sikini yazacak sadece
yazi tam da beni anlatmis, hatta o %99-1 olayi bile benim surekli beslendigim argumanlardan biridir lakin ben mantikci ve rasyonel biri oldugum icin asla %1'i kovalamam, bu yuzdendir ki bu hikayedeki o "arkadas" benimdir.
@mana bağımlısı: seninle aynı gazeteyi okumak şereftir