neyseki bizim yüce reisimiz insaan

Geldiği kendi dünyasında, halk halktı. Liderler ise kertenkele.
Halk kertenkelelerden nefret eder ve kertenkeleler de halkı idare ederdi.”
“Garip,” dedi Arthur, “bunun bir demokrasi olduğunu söylediğini
sanmıştım.”
“Öyle dedim,” dedi Ford. “Bir demokrasi.”
“O halde, “dedi Arthur, saçmalayan bir kalın kafalı gibi konuşmadığını
umarak, “neden halk kertenkeleleri başından atmıyordu?”
“Dürüst olmak gerekirse, bu akıllarına gelmiyordu,” dedi Ford. “Hepsinin
oy hakkı var, bu yüzden oy verdikleri hükumetin aşağı yukarı istedikleri
hükumete yaklaşmış olması gerektiğini düşünüyorlar.”
. “Yani, halkın kertenkeleler için oy verdiğini mi söylemek istiyorsun?”
“Oh, evet,” dedi Ford omuz silkerek, “tabii.”
“Ama,” dedi Arthur, yine büyük sorusunu sorarak, “niçin?”
“Çünkü eğer bir kertenkeleye oy vermeyecek olurlarsa,” dedi Ford, “yanlış
kertenkelenin başa gelebileceğini düşünüyorlardı. Hiç cinin var mı?”
“Ne?”
“Dedim ki,” dedi Ford, sesine usulca artan bir sabırsızlık havası
yerleşirken, “cinin var mı?”
“Bir bakayım. Sen bana kertenkelelerden bahset.”
Ford yine omuz silkti.
“Bazıları kertenkelelerin başlarına gelen en iyi şey olduğunu söylüyor,”
dedi. “Bunlar tamamen yanılıyor tabii ki, tamamen ve bütünüyle yanılıyorlar,
ama birilerinin böyle söylemesi gerek.”

? fosik zaza 27.07.2017 00:56 0