Efendi Babamın (Ali Haydar Efendi Kuddise Sirrahu) bizim hanım Ramazan-ı şerifte bir hatim yapmayı istedi, sen oku ben dinleyeyim dedi. Günde iki cüz okuyorduk. İhvanlardan bizim komşu yaşlı bir hanım, bizim mukabele okuduğumuzu duymuş o da dinlemek istedi ve geldi. Ben kıbleye karşı oturuyor, okuyordum. Onlarda benden epey uzakta duruyorlardı. Bir gün Efendi Babamı ziyarete gittim, nereden duymuşsa duymuş: “Ne yapıyorsunuz?” diye sordu.
Ben de: “Biz hanımla mukabele okuyoruz.” Dedim. Başka kimse var mı? Dedi. Yaşlı bir hanım var, dedim. O zaman Efendi Babam: “dur ben sana bir hikaye anlatayım” dedi ve anlatmaya başladı:
İhtiyar bir hafız efendi vardı. Hanımlara mukabele okurdu. Yaşlı bir nene bir gün mukabeleye geç kalmış, onun geldiğinde cüz bitmişti. Üzülmüş, herkes kalkıp çıktıktan sonra ihtiyar nine: “vah, vah geç kaldım” diyerek hafız efendiden cüzü tekrar okumasını istemiş.
Hoca efendi onu kırmamış, okumuş, o da dinlemiş. Hocaya da çok yakın oturuyormuş. “sana çok zahmet ettim.” Diyerek hafız efendinin dizlerini sıvazlamış. İşte o zaman olanlar olmuş.
Efendi Babamızın anlattığı kıssa size çok mu garip geldi, o zaman geçtiğimiz gün meydana gelen ve habere konu olan şu olayı okuyun:
13 yıldan bu yana Muğla’nın Kavaklıdere ilçesine bağlı Kaynaş mevkiindeki evinde yalnız yaşayan 85 yaşındaki H.T. isimli kadın 75 yaşındaki komşusu H.K. tarafından tecavüze uğradığını söyledi. Durumu jandarmaya bildirdi ve hakkında şikâyetçi oldu. Şikâyet üzerine H.K. jandarma tarafından gözaltına alınırken, yaşlı kadın Yatağan Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. Yaşlı kadının tecavüze uğradığı doktor raporu ile tespit edildi. Jandarmanın ifadesine başvurduğu H.T., H. K.’nin gece geç saatlerde evine zorla girdikten sonra üzerine battaniye örtüp, ağzını eliyle kapattığını ve kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Olay sırasında bayıldığını ve bir süre sonra kendine geldiğini söyleyen yaşlı kadın daha sonra evinin 100 metre ilerisinde oturan kayınbiraderinden yardım istediğini söylediği öğrenildi.
Görüyorsunuz değil mi? Şeytan ve nefis yaş sınırı tanımıyor. O halde İslam şart, Allah korkusu şart. Yaşlı bile olsan şeriat ne diyorsa onu yapacaksın. Kapını çalan adama ne diye hemen kapını çarsın. Onunla muhabbet edersin! Neden örtünü örtünmezsin?
İşte bu yaşananlar “Büyükler ne demiş ise vardır bir hikmeti” “Onları dinleyen sultan olur” “dinlemeyen rüsva olur” dedirttiriyor.
Demek ki, önemli olan kalbin temiz olması veya ihtiyar olması değil, İslamın yaşanmasıdır.
Allah (Celle Celaluhu), yolundan, dostlarından ve dostlarının izinden ayırmasın.