mis gibi kekik kokardı. sadece gül sıçar ve gül suyu işerdi.
bir gün sahabelerinden hz zeyd efendimize
lokma-i velekün yekü kulli min nur-u mileston
yani ya milad-ı güzelliğin nuru şu bokundan bir lokma alabilir miyim diye sorar.
bunun üzerine efendimiz hiddetle dönerek
ya ebu zeyd hevle yekun-i bi mel-un zer hesap yani ya ebu zeyd sen benle daşşak mı geçiyon
bu kadar boku sen ye diye mi sıçıyorum ben sonra bunun hesabını kime veririm melun diye karşılık verir.
sahabesi zeydin üzüldüğünü gören sav efendimiz sakince hz zeyd'e döner ve şefkatle onu kucaklar.
sevgi ve merhamet dolu kalbi ile onu sarar ve hz zeyd'in kulağına usulca eğilmesini söyler ve sonra burnuna osurur.
herkes namazda peygamber efendimizin arkasında durmak isterdi.