ruj

bunu ben aldim galiba tarzim ve suremde bir nick.

? jelibon 30.09.2014 19:37 0

Gotune sokarsin umarim eski sahibi gelir de sacini basini yolar

? polska 30.09.2014 19:39 0

Senin memen mi var? :(
Ben bu sözlükte bir tek lokmanın memesi var sanıyordum

? metin 30.09.2014 19:58 0

Lokman meme kanserine dikkat cekmek icin ustsuz fotograf cektirdi isteyene capsi atabilirim.

? kerimcan 30.09.2014 20:05 0

Çok yazık.

? org leaks 30.09.2014 20:07 0

bu benimdi

? jelibon 29.04.2016 17:39 0

@jelibon: arayı soğuttun iyice. bi caps at da ısınalım

? zeratul 29.04.2016 17:57 0

sikim dikeliverdi bir anda

? metin 29.04.2016 18:02 1

@dikiş tutmaz sabri: o da olur

? zeratul 29.04.2016 18:07 0

@zeratul: AMAZ KILMAK İSTİYORUM AMA KILAMIYORUM DİYEN KARDEŞLERIM.... ...!!!!!!

Namaz kılmak bir insanın yeryüzünde ulaşabileceği en büyük mutluluk.. Namazda Allah'ın huzuruna çıkıp O'na durumunu arz etmek, O'nun la olduğunu bilmek ve durumunu arz etmek..hiç bir kelimeye sığmayacak tarifsiz bir duygu..

Rabbimiz bizi çok seviyor, bizi muhatap kabul ediyor ve her beş vakitte; buyur kulum diyor..

Ezan sesini duyup da; Allah'ın huzuruna davet ettiğinin bilincini taşıyan her insan; can ile baş ile O'na yöneliyor.

Şah damarından daha yakın olan Rabbi ile buluşuyor.

Yarın ahrette ilk sorgumuz namaz...Allah soracak; kulum ben seni davet ettim neden gelmedin dediğinde ne cevap vereceğiz..Davete icabet etmek şart.

Nazma dinin direği diyoruz peki neden?

Neden biliyor musunuz? namazla Allah'a yönelen insan asla ve asla kötülüğe yer vermiyor yaşamında.. Ancak her şeyde olduğu gibi, namazda da samimiyetle yönelmek çok önemli..

Samimiyetsiz kılınan namazdan tabii ki hayır görmek; imkansız..

Aklın başka yerde olup namaz kılmak olmaz. Tam manasıyla kalben yönelmek gerekiyor. Kalben yönelen kişi; namazını kıldıktan sonra; Rabbine verdiği sözden geri dönmez..Bilir ki Rabbi onun her yaptığı görüyor, işitiyor.. Yarın ahrette her yaptığının hesabını verecek..Bu bilinçte olan insan için; yaşamın anlamı Allah'ı razı etmek.

Peki ben neden namaz kılamıyorum, tüm bunları bilmemem rağmen diyen kardeşlerime tavsiyem;

Yaşadığımız her anın Allah'ın bizimle olduğunu bilmemiz ve her an Allah'ın bizi kontrol ettiğini hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Burası fani dünya..hiç birimiz kalıcı değiliz, hepimiz göçüp gideceğiz..Gide rken sadece ve sadece burada yaptığımız amellerimizi götüreceğiz..

Ve o dehşetli gün geldiğinde; hepimiz bir başımıza hesap vereceğiz Allah'ın huzurunda.

Gelin bu sabah bir başlangıç yapın..Ezan sesini duyduğunuzda; gidin abdest alın. Tam olarak bilmiyorsanız kılınışını yine de bildikieriniz ile kılın namazınızı. Allah kabul eder.

Çıkın Rabbin huzuruna..O'na arz edin durumunuzu.. Namaz bitiminde dua edin Rabbe. Halinizi arz edin gözyaşları ile birlikte..İnanın yaşayacağınız 5-6 dakikalık namaz kılma mutluluğunuzu yeryüzünde hiçbir şeye değişmeyeceksin iz.. ALLAHÜ TEALA YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN...

ALLAHÜ TEALA NIN RAHMETI BEREKETI TÜM GÜZELLIKLERI ÜZERINIZE OLSUN INŞAALLAHU RAHMAN....!!!

? metin 29.04.2016 18:19 0

@dikiş tutmaz sabri: Meclis başkanının gündeme getirdiği “laiklik yeni anayasada olmasın” İslami camiayı çok memnun etti. Ve başkana destek mesajları yağdı.

Tabi ki bunun yanında muhalif dediğimiz kesim de tepki gösterdi.

Bu kesim ikiye ayrılıyor.

Birincisi milliyetçi duygularla laikliği vatanın bölünmez bütünlüğü zanneden, anayasanın değiştirilmez maddelerini vatanın bütünlüğü ile, o maddelerin değiştirilmesini de vatanın bölünmesiyle müsavi gören kesimdir.

Bunlar milliyetçidir belki vatan mevzu bahis olunca samimidirler ancak din cahilidirler. Laikliğin ne için anayasaya konulduğunu, ne için kullanıldığını da görmezler. Çünkü “din” gibi bir gayeleri yoktur.

İkincisi ise kemalist kesimdir ki bunlar aynı zamanda din düşmanıdırlar. Din düşmanı oldukları için İslam’a, Kur’an’a, Peygambere, helal ve harama dair ne varsa ona karşıdırlar. Allah’ın yasakladığı, Peygamberimizin men ettiği ne varsa da onun yaygınlaşması için ellerinden geleni yaparlar.

Mevzu bahis bu kesim olunca Kadir Mısıroğlu’nun dediği gibi “kemalist demek mantıkla alış verişini kesmek demektir”

Leyleklerin ömrü lak lak diyerek geçtiği gibi kemalistlerin ömrü de laiklik diyerek geçiyor.

Peki, sebep nedir?

Çünkü laiklik onlar için “İslam ile aralarındaki büyük ve kalın perdedir” Onlar için laiklik “gavurluğun, İslamsızlığın teminatıdır”

İslam onlar için bu kadar kaçılması gereken bir şeyken ve laiklik de tutunacakları tek dal iken çok kolay pes etmeyecekleri ve teslim olmayacakları aşikar.

Din devlet dahil her şeyden uzaklaştırıldı da ne oldu? 90 küsur yıldır görmediğimiz ahlaksızlık, fuhşiyyat, pislik, melanet, vahşet kalmadı.

Sistem hırsızı besliyor, katili saklıyor, tecavüzcüyü aklıyor, pezevengi teşvik ediyor, faizi dayatıyor. Her türlü ahlaksızlık, hayasızlık sistemin teminatı altında.

Eğitim yuvası(!) diyeceğiniz okullar randevu evleri gibi faaliyet gösteriyor. Lise ve üniversite de okuyup da iffetini koruyabilen genç kız çok az. İllaki bir aşk(!) dönemi geçirip flört etmeyen yok.

Yani bu sistem bize hiçbir şey katmadı aksine bitirdi…

Çöktük…

Artık ne medreseler, ne Kur’an kursları, ne de verilen İslami eğitimler, sohbetler, vaazlar bu pisliği temizlemeye yetmiyor.

İslam sistem olarak insanlara dünyada ahlaklı, huzurlu bir yaşam ahirette ise cennet vaad ediyor lakin bunun için DEVLETE ihtiyaç duyuyor.

İşte dünya ve ahiret huzuru arayanlar bu sebeple laiklik denilen şeyin olmaması gerektiğini savunuyor.

Her türlü medya ve sosyal gücünü kullanarak bu isteğimizi dile getirelim. Allah’ın dininin hakimiyeti için gayret edelim.

? cavci 29.04.2016 18:22 0

@dikiş tutmaz sabri:
@cavci: https://i.imgur.com/KSxfjDn.gifv

? zeratul 29.04.2016 18:29 3

@cavci:

Medusa, Yunan mitolojisinde gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar. Gorgon kardeşlerden tek ölümlü olandır. Bu yüzden insanların kahramanı Perseus tarafından öldürülebilmiştir. Perseus, Graeae'nin ona verdiği ayna ile Medusa'ya bakabilmiş ve böylece kafasını taşa dönüşmeden kesebilmiştir. Bazı kaynaklar ise Hermes'in (Merkür) ona verdiği orak ve Athena'nın verdiği ayna ya da kalkan ile onu öldürdüğünü söyler. Sağ taraftaki kanı zehirlidir sol tarafında panzehiri vardır. Kafasını kestikten sonra Medusa’nın boynundan denize sıçrayan iki damla kandanChrisaor ve Pegasus doğmuştur. Bazı kaynaklarda kafası kesildiğinde Medusa'nın hamile olduğu yazar. İki çocuğun da babası "Deniz Tanrısı Poseidon"dur. Bir diğer kaynak ise Medusa'nın boynundan fışkıran her bir kan damlasının yılanlara dönüştüğünü söylemektedir.

Perseus, Medusa'nın kafasını kestikten sonra onu, taşa çevirme laneti ile, bir süreliğine silah olarak kullanmıştır. Eve, annesinin bulunduğu adaya döndüğünde, annesinin kralla zorla evlendirilmeye çalışıldığını görür ve ona “Anne, gözlerini kapat der.” Medusa’nın kafasını havaya kaldırır. Onu gören herkes lanetten ötürü bir anda taşa dönüşür.

Daha sonra ise Perseus Medusa'nın kafasını Athena'ya verir ve Athena'da onu kalkanına yerleştirir. Başka bir kaynağa göre ise Perseus Medusa'nın kafasını Argos'taki pazar yerine gömmüştür.

Aslında Medusa'nın kafasındaki yılanlar Athena'nın lanetidir. Medusa çok güzel bir kızdır ve altın sarısı saçları Poseidon'u cezbeder. Poseidon, Athena'nın bir tapınağında Medusa ile birlikte olur ve Athena buna karşılık Medusa'nın saçlarını yılanlara dönüştürür. Ve onu lanetler . Laneti ise ''ona kim bakarsa taşa dönüşsün'' şeklinde olur . Klasik mitolojide Medusa

Kainatın, Tanrılar tarafından bölüşüldüğü çağlarda, Medusa adında güzelliğiyle herkesi kıskandıran, aynı zamanda bütün tanrıları kendisine aşık eden bir kız yaşarmış. Medusa o kadar güzel bir kızmış ki yeryüzünde güzelliğiyle ona rakip olabilecek başka bir kadın bulmak mümkün değilmiş. Bu yüzden derlermiş ki; yeryüzünde bütün kadınlar bu güzelliği yüzünden Medusa'yı kıskanırmış. İşte bu güzel Medusa kendisini Tanrılara adamış ve iki kız kardeşi ile birlikte baş Tanrı Zeus'un en sevdiği kızı zekâ Tanrıçası Athena'ya ait bir tapınakta yaşarmış. Phorkus ve Keto'nun kızları olan bu üç kız kardeşten Medusa'nın haricinde diğer ikisi ölümsüzmüş. Kendi tapınağında yaşayan bu güzel kızı gören Athena da kızın güzelliğinden etkilenmiş ama kendisini daha güzel ve çok daha zeki bulduğu için de pek fazla önemsememiş. Athena, Baştanrı Zeus'un kardeşi olan denizlerin efendisi büyük Poseidon ile birlikteymiş. Güçlü ve ölümsüz, büyük Tanrı Poseidon da karısı Athena'nın tapınağında yaşayan bu güzeller güzeli kızın farkındaymış ama Tanrılar katında bir ölümlüye aşık olduğu için küçümsenmekten korktuğu için de gizliyormuş ona olan ilgisini. Bir gün Athena her şeyi bilen baş Tanrı Zeus'un izniyle öğrenmiş Poseidon'un, Medusa'ya karşı ilgisini. Poseidon bunu şiddetle reddetmiş ve Tanrıça Athena'ya da yeryüzü ve gökyüzünde ondan daha güzel ve alımlı hiçbir canlının olmadığı üzerine yeminler etmiş. Athena da Poseidon'un bu söylediklerine inanarak olayı çok fazla büyütmemiş.Poseidon Athena'ya öyle demiş demesine ancak yine de bir türlü çıkaramıyormuş aklından dünyalar güzeli Medusa'yı.

Medusa tutkusu yüzünden Poseidon aklını kaçıracak gibi oluyormuş. Sonunda denizlerin büyük tanrısı bu tutkusuna yenik düşmüş ve bir gün gizlice girdiği sevgilisi Athena'nın tapınağında, güzeller güzeli Medusa'ya zorla sahip olmuş. Dünyalar güzeli Medusa harap bir halde tapınakta kalmaya devam ediyormuş ama bu olayı Athena'nın duyması da fazla zaman almamış. Athena, güçlü Poseidon'un bu yaptığı karşısında kendisini aşağılanmış hissetmiş. Bu hissi önce derin bir kıskançlığa, sonra da büyük bir sinire dönüşmüş. Öyle hiddetlenmiş,öyle hiddetlenmiş ki Medusa'yı çok acı bir şekilde cezalandırmaya karar vermiş ve kendi kendine demiş ki "Öyle birden öldürmeyeceğim onu ve kardeşlerini, onlara da önce büyük acılar çektirmeliyim.Tıpkı benim çektiğim gibi."Ve bu sinirle Medusa ve kız kardeşlerini birer ifrite çevirivermiş. Dünyalar güzeli Medusa ve kız kardeşlerinin artık yüzleri o kadar çirkinmiş ki kimse bakmaya tahammül bile edemiyormuş. Medusa'nın gören herkesi bir mecnuna çeviren, en ufak bir yelde bile bütün telleri havalanan o güzelim saçlarının her bir teli bir yılana dönüşmüş. Bununla da yatışmayan Athena'nın siniri Medusa'ya yine de bakmaya çalışan herkesi o bakışların taşa çevirmesini sağlamış ve o da bunun üzerine dünyanın en kuzeyindeki

Hyperborea'ya sürülmüş. Gel zaman git zaman Athena bu cezayla da yetinmemiş ve Medusa'yı öldürmek için Argos Kralı Akrisios'un kızı Danae'nin, Zeus'tan olma oğlu Perseus'la yani üvey kardeşiyle işbirliği yaparak Medusa'nın kafasını kesmeye karar vermiş.Perseus üvey kız kardeşinin bu isteğini hemen yerine getirerek ışıltılar saçıp insanların gözlerini kamaştıran keskin kılıcını savurduğu gibi zavallı Medusa'nın yılan saçlı kafasını bedeninden ayırıvermiş.

Ancak Athena'nın bilmediği bir şey varmış. Güzel Medusa, Poseidon'un kendisine zorla sahip olduğu gece denizlerin kudretli Tanrısından hamile kalmış. Perseus'un gözleri kamaştıran kılıcı Medusa'nın kafasını bedeninden ayırdığı anda Poseidon'un Medusa'nın rahmine bıraktığı çocukları Pegasus ve Chrsyar, Medusa'nın cansız bedeninden dışarı çıkıvermişler.Athena, denizler tanrısı Poseidon'dan olma bu iki kardeşi kendisine köle yapmaya karar vermiş. Kardeşlerden Chrsyar'ın iyi bir savaşçı olacağını düşünen Athena onu kendisine, kanatlı beyaz bir at olarak doğan Pegasus'u da Korinthos şehrinin kralı Glaukos'un oğlu Bellerophone'e vermiş. Pegasus'u ona vermesinin nedeni de Bellerophone'nin ağzından ateşler saçan, aslan başlı, keçi gövdeli ve yılan kuyruklu Khmimaira adında bir canavarla savaşmaya gidecek olmasıymış. Athena, uzun zamandır bu canavarla savaşmak için yardım isteyen Bellerophone'a Pegasus'u vererek yardım çağrılarına da kayıtsız kalmadığını göstermiş böylece. Athena "Pegasus, Bellerophone için bu savaşta oldukça işi yarar, ne de olsa denizler Tanrısı güçlü Poseidon'un oğlu" diye düşünmüş. Bellerophone, Pegasus'u iyi bir savaşçı olarak eğitmiş ve çok güzel bir dostluk kurulmuş aralarında. Zamanı gelince de Bellerophone kanatlı atı Pegasus'a binerek Khimaira ile savaşmaya gitmiş. Pegasus canavarın ağzından fışkırttığı alevlerin kendilerine ulaşamayacağı bir yüksekliğe çıkmış. Bellerophone da canavara havadan oklarıyla saldırmış. Kurşun ve demir karışımı oklarının birbiri ardına fırlatmış korkunç canavara. Canavar yaralanıyormuş ama bu yaraları hiç de ölümcül değilmiş. En sonunda elinde tuttuğu, Tanrıların onu kutsadığı mızrağını kaldırmış ve canavar Khimaira'nın en zayıf yerine, yani tam çenesine saplamış. Canavar Khimaira'nın ağzından fışkırttığı alevler mızrağın kurşun ucunu hemen eritmiş. Eritince de kurşun canavarın boğazından içine doğru akmış ve canavar oracıkta ölüvermiş. Bellerophone canavarın cansız bedenine gururla bakmış. Yakın dostu büyük ve güçlü Tanrı Poseidon'un oğlu Pegasus'la birlikteyken yenemeyeceği hiçbir düşman olamayacağını düşünmüş. Bellerophone bu büyük zaferinin sarhoşluğu içinde kendinden geçmiş ve artık kendisini de bir Tanrı olarak görmeye başlamış. Yerinin de Tanrıların yaşadığı Olympos Dağı'nın zirvesi olduğunu düşünerek oraya doğru yola çıkmış. O sırada Olympos'taki tahtında olup biteni izleyen Tanrıların Tanrısı Zeus, Olympos'a doğru kanatlı atıyla gelen Bellerophone'u görünce çok sinirlenmiş. Hemen bir atsineğini göndererek Pegasus'u ısırmasını emretmiş. At sineği Baştanrıdan aldığı emirle birlikte hızla Bellerophone ve Pegasus'un yanına gitmiş ve Pegasus'u ısırmış. At sineğinin ısırmasıyla canı çok yanan Pegasus gökyüzünün engin mavilerinin ortasında çırpınınca sırtındaki Bellerophone'u da atıvermiş. Böylece Bellerophone tanrılara karşı işlediği bu büyük günahının cezasını ölene kadar insanların ondan iğreneceği bir şekilde çirkin, kör, sakat olarak geçirmeye mahkûm olmuş. Pegasus ise yükselmeye devam etmiş. Sonunda Olympos'un tepesine varmış. Zeus buraya kadar gelebilen bu kanatlı beyaz atı çok sevmiş ve kendisinin silahlarını taşıyan bir hizmetkâr olarak yanında görevlenmiş...

Üçü de Gorgon ve kardeş olan Medusa, Stheno ve Euryale, antik deniz tanrıçası olan ve kardeşi archaic dünyada yeraltı canavarı olan Phorcys'in kızlarıydı.Stheno, Euryale ve medusa, Phorcys tarafından yay ve ok ile kutsanmışlardı.Yaylar yeraltına aitti ve lanet getirdiklerine inanılmıştı.Medusa ölümlü olup güzelliğinden dolayı lanetlendiğinde yayını onu lanetleyenlerden intikam almak ve eski güzelliğine sahip olabilmek için kullanacaktı. Medusanın lanetlendikten sonra yılanlardan ok yaptığına inanılır. Bakışları taşa çevirirken oklarıda hedefi yok ederdi.Medusa yayı sağ eliyle tutarsa lanet getirir sol eliyle tutarsa bakışları ile taşa çevirirdi.

? sentor 29.04.2016 18:29 0

@zeratul: beni got lalesi mi sandin

? jelibon 29.04.2016 19:09 0

@jelibon: ananın amı sandım aşkım

? zeratul 29.04.2016 19:10 1

@jelibon: seviyeli sikişelim

? metin 29.04.2016 22:23 0

@zeratul:
@dikiş tutmaz sabri:

jelibon benim arkadaşlar kendisine seviyeli davranırsanız sevinirim.

? kerimcan 29.04.2016 22:39 1

@bira: kaç yaşındasın lan sen sikik 16 yaşında adamsın neyin jelibonu amk ağdasız halini görsen korkarsın

? zeratul 29.04.2016 22:45 0

@zeratul: 17 kampa

? kerimcan 29.04.2016 22:46 0

@bira: kusura bakma 16 sandım

? zeratul 29.04.2016 22:48 1