tinychat te atarlı atarlı konuşuyor kimse de gık demiyor bir gün sıçacam ağzına o olacak ama du bakalım
Gece gündüz demeden hunharca acımadan beraber olduğum kızın eski sevgilisi olan yazar. Kendisiyle hukukumuz eskiye dayanır. Tabii o zamanlar boynuzları yok idi.
Gegirirken soluk borusunun kopup burnundan cikmasi sonucu vefat etti. Tabutunu beyaz coraplarla sardilar
hamileyken sikmeyin diye boşa demiyorlar. kafasını gözünü doğmadan yarmışlar. tabi normal
böyle olunca zihin özürlülük vücut buluyor. sonuç samkıro diye ezik salak bir adam.
çok yazık çok
senin yerine çevrendekiler utanıyor, sorumsuz arsız oruspu çocu.
hey gidi yıllar evvel dersanedeyken hava yutar geğirirdik. mehehe diye bunu hala komik buluyor mal. şimdilerde öğretmen olduğunu düşünüyorum. yazık geçlerin akıl sağlığı ile ne de kolay oynuyorlar
ço ha ha kiş kiş kiş. senin gibi itleri çok kişkirdim. tokun nerde lan amcık ağızlı kappe analı
tok ne diyenler için;
http://www.kangalnet.com/konu-meraklisina-dovme-tok-tasma.html
bunun gibi kancık itlere takıyorlar şah damarını kaptırıp ölmesin diye
(bkz: kancık köpek samkıro)
@Son Cenabet: it dövüşünde derler bunu.
siz bıtılılar çok bilmezsiniz ama doğu kökenli asil bir türk köylüsüyüm ben kardiş
samkıro gibi kır bi itim vardı vakti zamanında hey gidi
@gravity100: buranın köpekleri çok akıcı konuşuyor türkçeyi kardeş. ayırt edemiyoruz bazen.
buraya sıça sıça 100 sayfa yaparak nik altnı okunmaz hale getirirdim ama artık daha fazla yazmayacağım.
zaten sipikolojin bozuk sonra iyice gerzeğe bağlayacaksın.
yazık la kimin çocuysa
Kasımpaşa'da, Fatih'in gemileri indirdiği yamaçta, hayaller kurardık, bakıpta Haliç'in, katran sularına, nefesimizi tutar... pis kokusunda, cenneti arzulardık...
Oyunlar oynardık; sen Fatih olurdun, Akşemsettin, hocamız! Bense Ulubatlı...
Dayanırdık şehrin surlarına, Bizansın İstanbul' una!
Ayasofya' yı açardık önce;
ferman buyururdun, kırardık zincirlerini...
Tekbirler getirirdik, sevinçten...
Sense, çaktırmazdın, bakışlarını saklar, gizlice ağlardın!
Bacılarımız derdin, örtünmeli!
Yetimlerse sevinmeli...
Adil düzen, gömleğimizin rengi!
Oysa yamalı giyinen, mahallenin garip, fakir çocuklarıydık!
Başkalarından farkımız, zengin hayallerimizdi.
Sen ki mahallemizin abisi, teşkilatın reisi...
Biz kırk kişi iken, içimizden biri,
Şimdi asrın lideri!
Oysa mahallede, kimse ciddiye almazdı bizi.
Dürüst çocuklardık, o kadar!
Bir sen, içimizdeki büyümüş çocuk, kocaman laflar ederdin.
Belki biz bile oyun derdik, sana gülerdik!
Öyle ya "hak gelecek; batıl zail olacak!
Hayali cihan değer!
Kasımpaşa yamaçlarında, hayatın yamaçlarında, yürütülmesi gereken onca gemi!
Haliç' in sularına döşeli, tarihten ve cehaletten mamul, kocaman bir zincir Kırılması gereken onca da put!
Uzanan eller İbrahim, sabır içimizdeki ateş!
Bizse oyun peşinde, 39 sergüzeşt!
Surda açılan gedik!
Hep peşindeydik!
Zamanla, oyundan dönenler oldu...
Yar göğsüne baş komadan, ölenlerde... Savrulup sönenler de! Derken:
One Minute! One Minute! One Minute!