bir gün daha bitti,
bugün de hayattayım.
kim galip, kim mağlup bilemem.
ama ben, galipler safındayım.
dedim ya, akşam oldu
ve hala hayattayım.
Yine bir akşamüstü
İşten çıkmış eve dönerken
Ölümüne bir insan seli
Akıp gider oldu önümden
Kimse ilgilendirmiyor beni
Bakışlarım bir noktada
Düşler iken hayalini
Ruhum şu giden dalgada
Çeşit çeşit insan, türlü türlü dünyalar
Amacımız tek: Karşıya geçmek
Herkesin aklında farklı hülyalar
Can bulacak ve ölecek
motordan inene dek
Herkes muzaffer komutanlar gibi
İnerlerken teknelerden
Oysa ya bir kurşun askeriz ya da bir emir eri
Kaçar iken bu bedenlerden
İstanbul gözlerimde; sana takıldı aklım...
Ruhum, oltana takılan balık.
Bir şarkıyı düşündüm, çıkaramadım; yarım...
Esen yeli sen farzettim; sade, ferah ve ılık.
ben ölürken dayanamaz evren de
tüm varlığıyla ölecek benimle,
sileceğim piramitleri, madalyaları,
kıtaları ve yüzleri.
sileceğim geçmişin birikimini.
toz edeceğim tarihi, tozu toz.
son günbatımını seyrediyorum şimdi.
son kuşu dinliyorum.
kimseye hiçbir şey bırakmıyorum
kara uzum habbesi
le le le canim
esmerler hovardasi
esmersen guzelsin
olursa o kiz olsun
le le le le canim
goynum sevmez herkesi
esmersen guzelsin
Yağmurlu bir gündü
Hüzünlü ve ıslak
Son bir söz bile söyleyemeden
Toprağa vermek seni
Sebebidir şaşkınlığımın ve huysuzluğumun
Yağmurlara kızgınlığım ta o günden beri
Kim anlar halimden, kim teselli verebilir bana
Belki anasını kaybetmiş bir yavru kuş
Cevaplayabilir;
“Kaybetmek nasıldır anneni? ”