Evvel zaman içinde Musanın öğretmeni Khidr, insanoğluna bir uyarı yapmış. “Belli bir tarihte, özellikle depolanmamışsa, dünyadaki bütün sular kaybolacak ve yerine insanları delirtecek yeni bir su akmaya başlayacaktır.”
Sadece tek bir adam bu öğüde kulak vermiş. Suyu toplayıp depolayabileceği güvenli bir yere gitmiş. Orada suyun karakterinin değişmesini beklemiş.
Belirlenen tarihte sular akmayı kesmiş.
Kuyular kurumuş... öğüdü dinlemiş olan adam, bunların olduğunu görünce inzivaya çekilmiş. Saklamış olduğu sudan içmiş.
Gizlendiği güvenli yerden şelalelerin tekrar akmaya başladığını gördüğü zaman adam, diğer insanoğullarının arasına girmiş. Onların öncekinden bütünüyle farklı bir şekilde konuşup düşündüklerini görmüş. Neler olup bittiğini hatırlamadıkları gibi birinin onları uyardığını da anımsamıyorlarmış. Onlarla konuşmaya çalıştığı zaman, kendisinin deli olduğunu düşündüklerini farketmiş. Ona anlayış değil, düşmanlık ya da şefkat gösteriyorlarmış.
İlk başta bu yeni sudan hiç içmemiş. Her gün saklandığı yere giderek, stoğundan içmiş.
Ne var ki sonunda yeni sudan içmeye karar vermiş. Herkesten farklı bir şekilde yaşamanın, düşünmenin, davranmanın yalnızlığını kaldıramamış. Yeni suyu içmiş ve diğerleri gibi olmuş. Sonra da kendi özel su deposunu hepten unutmuş. Hemcinsleri ona mucizevi bir biçimde iyileşen deli olarak bakmaya başlamışlar.
sizde bu hikayenin bıraktığı izlenim ne canım arkadaşlarım benim, yarına yetiştirmem gereken beş ödevden birisi öptüm bye.
İşte bu bizim hikayemiz gibi geliyor bana. Bu “aklı başındalığımız” oldukça istikrarlı bir biçimde ilerleyip gidiyor. Kimsecikler de ses çıkaramıyor. Olan tek şey hükümet kur, hükümet boz. Dilerim yeni bir vizyon yaratılır. Dilerim yeni liderler, gerçek liderler olur. Dilerim önce kendini tanıyan, ne istediğini bilen, egolarından arınmış insanlar hizmet ederler şu topluma, insanımıza. Dilerim gerçek insanlar sistemdeki yerini BİZ adına alır. Naçizane fikrim bu...
artımı ver orospu çocuğu