ara ara düşünürüm. iki farklı yol var kafamda ve bu iki yolda birbirini tıkıyor, ilerisi için bir ışık göremiyorum maalesef. ilki, güzel günler göreceğiz çocuklar, çiçekli böcekli günler göreceğiz.... diğeri de sittin sene bu topraklardan bir cacık yapılmaz. iki görüş de çok haklı. ikincisine bakalım. günümüzde, aklı başında denilen, laikçi, ilerici, bilimci, ekonomik anlamda daha refah hayat süren insanlar. bunlar evlenmiyorlar. evlenseler bile çocuk yapmıyorlar. hadi yaptılar diyelim yapacakları sayı maksimum 1. hadi en babası 2 yapar. değer tarafa baktığımızda; ekonomik olarak düz fakir, yobaz, dindar, muhafazakar kesim, bnlar askerden sonra fırt diye evleniyorlar. pat pat 3 tane yapıştırıyorlar arka arkaya. o da en az 3 çocuk. allah ne verdiyse. kaldı ki hali hazırda sayı oalrak bu fakirler zaten çok fazla. bundan 20 sene sonrasına baktığımızda, laikçi kesimin çocuk sayısı ile, muhafazakar kesimin çocuk sayısı aynı olmayacak elbette. dindar kesim nüfus çocuğunluğunda sikip atacak tabii ki. pek tabii çocuklarını da kendi gibi yetiştirecek. muhakkak istisnalar olacaktır ancak, nihayetinde bariz bir üstünlük kuracakları da aşikar.
diğer açıdan baktığımızda, gelişen teknoloji, internetin yaygınlaşması gibi faktörlerle, yeni nesillerin daha bilinçi olacağı ve sonuç olarak muhafazakar kafa yapısından uzaklaşacağı yönünde. bir nevi evrim ters işlemez mantığı. uzun vadede kabul edilebilir bir öngörü fakat ne olursa olsun, içinizden biri, bundan 50 sene sonra, eşcinsel bir başkanımız olacağını düşünebiliyor mu? maalesef hayır. dolayısıyla, her seçim zamanı insanların coşup, kuantum fiziğinden bahseden birinin kazanacağını düşünmesi, kusura bakmayın, en hafif tabiriyle mallık. peki ne yapacağız? hiçbir şey. hiçbir şey yapamayacaksınız. reis sike sike kazanacak arkadaşlar. bbir reis gider başka reis gelir. bu böyle biline! bu arada 15 temmuz şehitleri ve demokrasi bayramınız kutlu olsun. toplu taşıma beleşmiş bugün, hadi yine iyisiniz.