Araba tekeri yapılan reklamda, çerez reklamında, şeker reklamında vs.. hep kadını ön plana çıkarırlar ve özellikle çıplak olmasına özen gösterilirler.
Bunun ahlakı bozmak, maneviyatı köreltmek yanında başka bir etkisi var: ŞARTLI REFLEKS
Şartlı Refleks nedir?
Kendi uyaranına değil de bu uyarana bağlı bir başka uyarana karşılık veren edinilmiş refleks; şartlı tepki.
Şartlı refleks, organizmanın sinir düzeninde doğuştan bulunmaz; sonradan kazanılır ve zaman geçince unutulabilir.
Bu konuda en meşhur araştırmayı Pavlov adında birisi yaptı. Pavlov, bulduğu sonuçları bir rapor hâlinde 1903’te Uluslararası Tıp Kongresi’ne sundu. Araştırmalarının konusu sindirim sistemiydi. Çalışmaları sırasında besinlerin köpekte tükürük salgısı oluşturduğunu, ancak aynı salgının besinleri görmekle de meydana geldiğini gördü. Bu konudaki çalışmalarını geliştirerek köpeğe yiyeceklerini bir zil sesiyle birlikte verdi. Bir süre sonra köpek zil sesini duyduğunda besin olmasa da tükürük salgılamaya başladı.
Başka bir araştırma da solucan üzerinde yapılmış. Çok ilginçtir aklınızda tutmanızı tavsiye ederiz.
Bir solucana düşük düzeyde bir elektrik şoku verildiğinde solucanın kıvrandığı görülür. Solucanın bulunduğu kutuya mavi renkli bir ışık verildiğinde ise solucan herhangi bir tepki vermez.
Solucana önce ışık sonra elektrik verilir. Işıktan sonra elektrik verilen solucan solucan kıvranmaya başlar. Önce ışık sonra elektrik verilir. Bunu tekrar tekrar solucana uygularlar.
Sonuç şudur: Solucana mavi ışık tutunca daha elektrik verilmeden kıvranmaya başlar!
Limon dendiğinde veya limon gördüğümüzde ağzımızın sulanması gibi..
İşte şartlı refleks budur…
Kadın her yerde öyle bir gösteriliyor ki artık damacanaya bakan adam farklı bir şey görüyor ki (haberlere yanıysan damacanaya tecavüz eden adamları duymuşsunuzdur)
Yani artık reklamlar ile kendilerine “şartlı refleks” uygulanan insanlar özellikle reklamda dayatılan ürünleri gördükleri zaman hafızalarında başka şeyler canlanıyor. Belki o an bariz bir şekilde farkına varmasa bile bilinçaltından beyni uyaran sinyaller gönderiliyor.
Ve insanlar artık cinsel dürtülerin esiri oluyorlar…
Bu dürtünün neticesinde beyin, gayri meşru şeyler ile meşgul olurken, Allah korkusu da yoksa bir insanda taciz ve tecavüzlerin önü açılıyor.
Yani bu sistemin insanlara vereceği bir çok zarar var.
İşte burada neden Mahmud Efendi Hazretlerimizin televizyona olan düşmanlığı bir kez daha aşikar meydana çıkıyor. Ne buyurmuştu:
“Yılan ile oturun, televizyon ile oturmayın”
“Televizyon bizi batırır, cehenneme yatırır”
“Kabrinde ne hasır var ne kilim, sen oturdun seyrediyorsun film”
“Necaseti bir güğüm su ile temizlerler fakat televizyonun necasetini Karadeniz bile temizlemez”
Kadınların amk amı olanın vicdanı olmaz mal bir kezbansındır ama kimine göre güzelsindir tüm işler senindir zira pozitif ayrımcılığı her yerde kullanırlar lanet pislik varlıklar