alayınızı zehirliycem hepiniz duygusal orospuçocukları olacaksınız eheheh meheheh
Beyoğlunda yürüyorum.....
Hani, mevsimsiz açan çiçekler gibi mevsimsizce kururuyup gitmiştik ya
Hani, o şehrin ortasında bulunan ender ağaçlardan biriydik ya
Hani, gövdemize kıskançlıklar saplanmıştı ya
Hani, ilkbaharın ilk yağmurlarıyla o yüksek kaldırımlardan denize dökülmüştük ya
İki ayrı yapraktık ya iki ayrı dalga bizi sürüklemişti
Beyoğlunda yürüyorum anılar geliyor aklıma...
Mutluluk bir sürgün gibi yaşamaya mahkum ettiğinde bizi, mutluluğunda anlamını yitirdiğini anlıyorum
Şimdi sensiz ve sessiz benim için beyoğlu
Kırık dökük kaldırımlar anlamsız bakışlar ve çocukluğumun ıssız erik ağaçları
Yok olan bir şehrin yıkıntıları arasındaki umudum
Belki de soğuk kaldırımların gölgesinde yaşamak lazım aşkı
Belki de bizim aşkımız denize döküldüğümüz o ilk anda bitmiştir
Belki ilk dalga ile savrulmuştur diyorum ama olmuyor
Denizden gelen her rüzgar seni bana hatırlatıyor
Her toprak kokusu hayalinin izi
Galatadan aşağı iniyorum elimde bir avuç toprak senin gibi kokuyor
Galatadan aşağı iniyorum gözlerimde bir damla yaş senin gibi bakıyor
Galatadan aşağı iniyorum yüksek kaldırımlar ayaklarımı acıtıyor ve acı bana seni hatırlatıyor
Galatadan aşağı iniyorum önümde seni benden alan dalgalar kıyıya vuruyor
Elimdeki bir avuç toprağı denize atıyorum
Erik ağacını denize atıyorum...
Islak kaldırımları denize atıyorum...
Beyoğlunu denize atıyorum...
Sensizliği denize atıyorum...
Acıyla yoğrulmuş bu dünyamı denize atıyorum...
Dalgalar kıyıya vuruyor...
Gitmek istemiyorlar sanki
Seni benden alan o dalgalar umutlarımı yüzüme vuruyor
Galatadan aşağı yürüyorum elimde bir avuç toprak senin gibi kokuyor seni benden alan deniz, gözlerin oluyor.
Galatadan aşağı iniyorum elimde bir avuç toprak...
@patsy: yoğurt ye çok pis zehirlenmişsin dozajı aştın sanırım
Yehese kim imis
Varken tek tassakli hezeye
Siktim yine anani
Kaldirsinlar muzeye
aptal piç kendine bir tane word dosyası açıp orada günlerce kendi kendine yazmış şimdi sözlüğe yapıştırıyor
@hobilerim zikis yapmak:
h asiktir
o rdan
b öbrekleini alırım
i tin götüne sokra çıkarırım
l ale zarı gibi patlatırım amını
e line verdim ham soğanımı
r iyakarlık diz boyu
i tlik çekmiş başı
m al olmuş alem oynamış götü başı
z enci siksin ananı
i çinde gezdirsin malını
k altaklık varsa dna nda
i şe üstüne ananla
s en sen ol yhs ile dalaşma
y arağımı köküne kadar alma
a ğzına benimkinden başkasını alma
p armakla kendini ama orospuluk yapma
m asanın üstüne sıçma
a vuçla taşağımı ama yalama
k aşlarını süzüp üzülme siker yhs sokar yhs
Bazen kendi gölgene basarsın
Canın yanar ıssız bir sokak lambasının altında
Kaldırırsın kafanı Geçmişten gelen bir damla düşer
Süzülür zamanın aklaştırdığı saçlarının arasından
Ve o an Hissedersin yalnızlıkları,
pişmanlıkları canının o en çok yandığı zamanlarda..
ve zaman geçer..
toprak kokusu nüfuz eder bedenine
hatıralar canlanır yüreğinde
geç kalmışlığın hüznüyle bakar gözlerin
ve yitip giden anılarda kalmıştır gençliğin ..
AZAZEL (GAİBİN ŞEYTANI)
Sonsuzluk denilen bu kirli yolda bıraktım anılarımı
Arkama baktığımda gördüğüm tek şey yitik hatıralardı
Hiçliğimle bir varoluşu başlattım
Varlığımla en derin duyguları yok ettim
Ben insanoğlunu acıya meylettim
Bazen bir sevgili oldum bazen bir arkadaş
Kimi zaman leyla oldum ama hiç bir zaman mecnun olamadım
Önümde eriyip giden sevgilileri gördüm
İntihar serabıyla onları intikal ettim
Ben kimmiyim her gün konuştuğun kişiyim
Aynada gördüğünü sandığın yansımanım
Benim asıl adım Azazel ama sen beni aşk diye bilirsin.
Mum ışığında karanlık hayaller kuruyorum
Ilık kanımın gölgesi soğuk taşlara vuruyor
Dışarıda yağmur yağıyor yine melekler ağlıyor
Ben şeytana yenilmiş ruhumda seni arıyorum
Seni soruyorum ıssız dehlizlerime tenha bir köşede seni bekliyorum
Gecenin en soğuk hali oluyor gülümsemem
Donuk gözlerle okuyorum sana dualarımı
Sessiz bir bakış atıyorum umuduma
Kayıp gidiyor ellerimden fikrim
Kalbimde batan her cümlen aklımda hecelerini doğuruyor
Geç kalmış herkes gibi pişmanlık kaplıyor tenimi
Ve mum ışığında hayal ettiğim güneşim batıyor