orospu çocukları; orospuların çocuklarının doğurdukları çocukların çocuklarının çocuklarıdır. genetik bir hastalık sanılsa da, bu zinciri kırıp dünya denen orospuya bir çocuk daha getirmemeyi tercih eden orospu çocukları da vardır, sanıldığının aksine aslında psikolojik bir durumdur...
yeni doğan bir orospu çocuğu plasentayı yırtarak ilerlerken, annesinin orospuluğundan kaynaklanan basınç ve itici kuvvet sayesinde, gözlerini ağzındaki amniyon tadıyla birlikte anlamsız ve bi o kadar da göz kamaştırıcı bi boyutta açar. bebek kendini özgür hisseder, artık sürekli çalkalanan suların karanlığına ve yoğun basınca maruz değildir... ta ki göbeğindeki bi et parçasının kesilirken kıçına yediği tokadın ahengini tecrübe edene kadar...
bu noktadan sonra kaotik döneme girilir, bebek artık diğer insanların kontrolündedir, istenileni yapmak zorundadır, istediğini yapma gibi bi lüksü de yoktur. genelde bir beşiğin içine terk edilip, bütün gününü küçük bi alanı parmaklıkların ardından gözlemlemek ve televizyondan gelen garip seslere anlam yükleme çabası içinde geçirir. kısa bi sürenin ardından artık bir bebek değildir, resmi olarak orospu çocukluğuna atanmıştır. artık daha özgür, eğlenceli, aktif ve merak dolu bir hayat sürmeye başlar, tabi bunun da dezavantajları vardır; yüksek sesli tepkiler, hakaret, dayak, tecavüz, işkence vs...
orospu çocuğu artık karmaşık duygular beslemeye, insanları tanımaya, gece kabuslar hatta halüsinasyonlar görmeye başlar. ailesi tarafından sürekli bir gurur kaynağı olarak anılmak ister, bu konuda çeşitli baskılara maruz kalır. komşu orospu çocukları hakkında bir gün içinde öğrendiği bilgiler, bir gün içinde facebook`da güncellenen profil resimleriyle eş değerdedir. ailesi her fırsatta onları küçük düşürüceğinden endişelendiklerini belirtir, önlem almalarını, saçlarını taramalarını, onların önceden belirledikleri kıyafetleri giymelerini ve bu tarz yapmacık düzenlemelerle kişiliklerini simleyerek, ailenin delüzyonel sosyal statüsünü zedelememek adına her türlü çabayı göstermeleri için orospu çocuklarına şiddetli baskı uygularlar.
tabi bu şekilde geçen bi çocukluğun ardından okul hayatı başlar, sosyal ilişkileri genişler ve kısa bi sürede ergenliğe geçilir. orospu çocukları bu dönemlerinde genelde aykırı, agresif, depresif yada benzer türlerde müzikler dinleyerek kendilerini deşarj edip, yalnız olmadıklarını, dünya üzerinde milyarlarca orospu çocuğunun yaşam sürdüğünü ve onlar gibi düşündüğünü hisseder. genelde grunge, punk, metal ve rock türevleri dinler, anarşi, sosyalizm, barış ve misantropi tarzı kavramlar hakkında güncelleme yaparlar. ergenlik öncesi yada post-ergen zaman birimi içerisinde çeşitli psikolojik sorunlarla karşılaşılabilir; sosyal fobi, depresyon, şizofreni, bipolar/anksiyete bozuklukları, obsesif-kompulsif bozukluklar, çeşitli takıntılar, alkol/uyuşturucu bağımlılığı ve otizm gibi.
en sonunda orospu, kendi çocuğunu tanıyamaz hale gelir. yarattığı problemin çözümünü bulamaz, aklına gelen bütün metodları uyguladıktan sonra hiç olmamış gibi davranmayı seçer. bu dönemde orospunun dengesiz kararları, bulanık bilinci ve konuyla ilgisiz cümleleri ön plana çıkar, sürekli kendini tekrar eder. sonun ardından da yeni bir başlangıç için geçmişi temizlemek gerekir, orospu, çocuğunu reddeder ve hayatından uzaklaştırmaya çalışır. fakat bu davranışının bedelini orospu değil, çocuk belirler, çünkü artık yetişmese de gelişkin bir birey olarak tepkisini istediği yöntemle gösterebilir. orospu çocuğu ya sikertir yada siklemez.