metroda bir elimle direğe tutunmuş, diğer elimde l'express'i ortasından kıvırmış, bi köşe yazısı okuyorum. üstümde salaş bir kot pantolon, bileklerimden kıvrılmış gri bir gömlek ve altında da gri, yakası açık, düğmeli bir tşört var. düğmeler de göğsüme kadar açık, bronz tenimin üzerindeki seksi, erkeksi, sert kıllarım görünüyor.
neyse, ben makaleye dalmışım. fransız kültürel hegemonyasının avrupa ortak kimliğini yenip kıtaya hakim olup olamayacağını irdelemiş bi yazar. onu okuyorum.
bi durakta incecik, uzun boylu, uzun bacakları, kumral, uzun boyunlu, bal dudaklı bir kadın, evet bir kadın, dallama bir teenager kız değil, alımlı, çatır çatır, otuzlarının başında bir kadın girdi vagona. daha kapıdan girer girmez gözlerini gözleirme dikti.
sonra yanıma kadar gelip, benim tutunduğum direğe tutunup, tam önümde durdu. aramızda benim dergi var. dergiyi indirirsem, kızın güzel mavi gözlerini, bal dudaklarını görüyorum, dergiyi kaldırdığımda, uzun, ince, sütun gibi diri bacakları giriyor görüş alanıma.
böyle yaklaşık üç dakika gittikten sonra kız uzandı, elimdeki dergiyi yavaşça çekip, güzel gözlerini gözleime dikti.
"sen hay sokiim'sin di mi," diye sordu,
"evet," dedim, "tanıyor musun beni?"
"tanıyorum," diye yanıt verdi. "geçen yıl sevgilim sana aşık olmuştu, kızı deli divane yapmıştın, sonra da terk etmiştin. her yerde senin fotoğrafların vardı evde. senin yüzünden mutluluğum bozuldu, sevgilimi terk ettim."
"özür dilerim," dedim. "bilmiyordum."
"Önemli değil. ben de bu vesileyle ilişkimi sorugulamış, gerçeği görmüş oldum," dedi ve sonra uzanıp dudaklarımı emmeye başladı.
o sıcak, yumuşak, ıslak, alev alev, şehvete bulanmış dudaklarıyla dudaklarımı emdi emdi, emdi, emdi... sonra da durağa geldik, ve arkasını dönüp hiçbir şey demeden trenden indi.
ben de l'express'i okumaya devam edip, yoluma gittim.
akşam eve gittim. sevgilim, kapıda karşıladı beni. kollarıma atıldı, "aşkım, nasılsın, naptın," diye sorunca.
"güzel bir kadına aşık olup kalbini çaldığım için başka bir güzel kadının kalbini kırdım," dedim ve ekledim. "hayat çok acımasız lan."
6 yil boyunca unutamayip boyle harfi harfiyen hatirladigina gore agir ezik abaza siradan hayat suren bir fakirsin pasaportu alan asgari ucretiyle ucaga atlayip ulke geziyor aq