Bergen deyince aklıma norveç'teki bergen geliyor. Ermeni kız arkadaşımla gitmiştim, doğu kültürüne en çok sövdüğüm zamanlardan biriydi, bu adamlar sik gibi yerde mis gibi şehirler kurmuş, biz elimizdeki mücevher gibi yerlerin anasını neden sikiyoruz diye
@tequilacation: çünkü fakiriz. güzelliğe dair pek çok şey zenginlikle ilgili. moğol istilasına kadar ortadoğu zengindi, insanları yaşam meşgalesinden sıyrılıp bilime ilime sanata yönelmişti. bağdat gibi şehirler bugünün paris, bruge, bergen falan gibi karizmatik şehirleriydi.
norveç her ne kadar isveç ve danimarka'nın oyuncağı olup tarihte siklenmeyen dandik bir ülke olsa da avrupa'nın sömürgelerden kaynaklanan zenginlik elbette burayı da etkiledi. kurutulmuş balık satarak varlığını sürdüren bu dandik buz vahabileri özellikle demir çelik sanayinde iskandinav demirine olan bağımlılık, iskandinavya'da petrol ve doğalgaz bulunması ile bugünkü refah düzeylerine eriştiler.
üstüne üstlük kültürel ve tarihi bağlarına karşı ruslara-sovyetlere karşı iskandinavya'yı güçlü ve zengin kılmakta kararlı batı sermayesi tarafından sürekli pohpohlandılar, korundular.
üzücü olan şu ki iskandinav kökenli insanlarla çalışmış; hatta ailesine isveçli bir kız almış biri olarak şu saptamayı gönül rahatlığı ile yapabilirim ki ikea köftesi kadar beyni olan aptal müzik grupları ile kilise yakmayı bir halt sanan mal viking artıkları bile bu gün zenginlik ve huzur içinde yaşıyorlarken bizim gibi pratik zekalı, grup dayanışmasına sahip, yaşam dolu, zorluğa katlanan, çalışkan Türk insanının 285 dolar asgari ücretle Güngören'de yaşıyor olmasının tek izahı bence COĞRAFYA dır.
bu coğrafya ki bizi milli geliri bilmemkaç bin dolar olan BERGEN'i değil de, 100 dolar verip götünü sikebileceğimiz nitelikte bergen ismindeki çirkin bir orospunun hikayesini öğrenmeye şart koşuyor. bu coğrafyanın fakirliği öyle ki sürekli bizden daha kötü olan insanların hikayelerini izleyip dinleyip kendimizi şanslı hissetmemizi sağlıyor. halbuki bu coğrafya tarihin her döneminde ticaret yollarının kesişmesi sebebi ile kültürel etkileşimin, bilimin, sanatın, keşiflerin merkezi olmuşken neden 1000 yıldır eşşek siken insanların bergen'e ağladığı bir coğrafyaya döndü?
sebebi bence coğrafi keşifler. adamların dibinde (tamam çok da dibi değil ama okyanusu geçecek gemileri vardı) koskoca yepisyeni kıta çıktı! mal oç azteklerden ibaret bomboş bir kıta. dünya tarihinde avrupalılar kadar şanslı bir millet var mı?