memurdum. karasal iklimin zorlu şartlarında bürokrasinin iliklerimize kadar işlediği günlerdi. tüp kuyrukları yoktu ancak bir memur maaşının üç çocuklu bir aile yetmesi çok zordu. eşim ev hanımıydı, namuslu bir kadındı en azından ben öyle sanıyorum. hiç bir zaman bana yük olmamış aksine her arzumu, isteğimi yerine getirmiştir. bu kadar itaatkar oluşu bazen beni mutlu etse de bazen çok sıkıcı gelebiliyordu. onu bana cazip kılan en büyük özellliği ise ela gözleri değildi tabiki üç çocuğuma muntazam bir şekilde analık yapmasıydı.
olm ne garip lan çocuklarının anasını sikiyosun. çocuklarının annee annnee diye bağırdığı cefakar anayı kıkırdağına kadar düzenli olarak sikiyosun.
off hayat çok acı ya.