kıçımdaki boklar götümü doldurmuş bütün kaslarımı zorluyordu. en son atak geldiğinde pipimin ucundan biraz kaçırdım. artık dayanamıyordum. son dört saattir zorluyordu. dün geceden kalmaydı aslında kakam. alnımdan terler boşalıyordu. ağzım çekirdek tuzu ve boktan sigara tadıyla lağıma dönmüştü. bütün yazın yorganla yatanlar gibi soğan kokmuştu tenim. tişörtüm ise daha beterdi. haftalardır yıkanmamanın verdiği koku başımı ağrıtıyordu artık. ışığı açmamıştım hala. dışardan yağmurun sesi geliyor. bir su birikintisine damlaması gibi değil daha çok kartona çarparcasına sesler çıkarıyordu tık tuk diye. ah bir atak daha geldi. yatağın kenarına tırnağımı geçirdim. ayak parmaklarımı büzerek yorgana tutunup ittirdim. bunu da atlatacaktım. içeri doğru ilerledi boklarım. öyle bir boşalmıştı ki götüm kaslarımı oynatınca boşluğu hissediyordum. bağırsaklardan yolunu bastırarak geri gelecekti elbet. kalan son sigaram onun gelişini hızlandırabilirdi. ama sıçtıktan sonraya içerim diye bekletiyordum onu. çişin baskısıyla bir süre daha idare edebilirdim. sakalımda çekirdek pasafı kalıyordu her tuvalete gittiğimde onlarla karşılaşıyordum. evde yaşayan diğer yabancılar görecek diye utanıyordum her sefer ve tek tek toplayıp tuvalete fırlatıyordum. bir haftada unutulan kişisel gelişim kitaplarına ihtiyacım vardı. beni gazlayacak arkadaşlara ve kadına. en çok kadına ihtiyacım vardı. başım ağrıdığında bana masaj yapacak memesine arkadan sarılıp tutarak uyuyabileceğim bir kadına. dipdiri genç bir kadına. seksten bile daha çok özlemiştim çırılçıplak sarılıp uyumayı. insan tenini hayvanlardan farklı kılan çıplaklığıydı. çırılçıplak sarılabilirsiniz bir kadına veya erkeğe. o an tek düşüneceğiniz tenin o değişik iç gıcıklatan dokunuş hissi. çiğ sucuk odada terlemişti. bir adet attım ağzıma. tadı güzeldi ama ellerim yağ içinde kalmıştı. süt her zaman iyi değildi. süt şişesini sigara zimaritleriyle doldurmuştum çoktan. sigarayla sütü denemeliydiniz. hele o muzlu süt yok mu. boğazda muazzam bir rahatlık sigaranın ziftiyle beraber mideye kayışı. herkes sigara içmeliydi. herkes biraz olsun kendini öldürebilmeliydi. gömleklerinin içinde sıfır traşlarıyla ölebileceklerini ve ölmenin aslında o kadar da kötü olmadığını düşünebilselerdi o pürüzsüz hayatları bir anda çökerdi. söz konusu ben değilim. söz konusu tecavüze uğrayan kadınlar ve onların çocukları. bütün kadınlar hayatlarında en az bir defa tecavüze uğrar ve bunlardan bizim gibi piçler doğar. kusmukların içinde doğmadı bazılarımız elbette ama o kusmuklar en kalitelisinden bir küveze dönüşmüştü. kan vardı her hastahanenin inşaatında. kan vardı her göktelende ve alışveriş merkezinde. o sabahı hiç unutmuyorum usta iskeleden düşmüş ve gözü çıkmıştı. yerler sigara paketleriyle doluydu kazanın fotoğrafını çekmeğe yürüdük elimde dokunmatik ekranlı bir telefon. işte buydu üzerinize emniyet kemerini giydirirler sonradan ve dokunmatik ekranlı pahalı telefonlarla kaza alanını çeker gömerler. bundan ibaretti o muhteşem lüks hayatınız. sevdikleriniz size ölümsüzsünüz hissi verir ya o sevdiklerinizin ta amına koyayım. çok basittir geberip gitmeniz. çöp kutusuna atılmakla fatiha okunup gömülmek arasındaki tek fark sokak köpeklerinin sevinemeyecek olmasıdır.
seni anlıyor ve önemsiyorum. duygularında çok haklısın ve emin ol bu konuda hatalı olduğunu düşünmüyorum hatta bazı şeyleri yaşamasını hissetmesini bildiğin için saygıdeğer bir insansın lakin okumadım
biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını lakin aç idik yedik karanfil parasını
okumadım kardeş emeğine sağlık
beyler portre çiziyorum beğenmiyorsunuz, yazı yazıyorum okumuyorsunuz. bu sitede benim kadar üretken, katkı koyan adam yoktur. neden böyle yapıyorsunuz.
dövüş filmi ismi verin bari onu izleyeyim.
az önce sıçtım o boku rahatladım şimdi ama tuvalette düşünürken fenalaştım resmen. düşüncelerim çok karanlık mahvoldum ben. hep birilerini öldürmek veya intihar etmek fikri var. ne yapacağımı bilmiyorum.
@hic acimam amlarim: bileklerimi kestim damarlarımdan kolye yaptım sana