lan vahşi yaşam gerçekten korkunç, amk belgesel izliyordum 1-2 saat önce denk gslmediğim vahşet kalmadı
sineği ayaklarından başlayıp canlı canlı yiyen tırtıl mı dersin, ördeğin kafasını gagayla parçalayan kartal mı dersin, penguenin yarısını bi ısırıkla koparan fok mu dersin, fareyi ekmek gibi ikiye bölen kaplumbağa mı dersin
her türlü orospu çocuğu var doğada
doğrudan 2.40 dan başlatın
You think you're the only ones who matter. You think you can put off death. But that peace made you foolish and thoughtless. If you kill someone, someone else will kill you… this hatred binds us together. I want you to feel pain, to think about pain, to accept pain, to know pain.
abi ben suriyedeki bombalı kafa kesmeli videoları izliyorum, ama bir kırkayağın bir böceği yemesi kadar ürkünç gelmiyor hiç biri. ya da bir timsahın afrika öküzünü kapmasından daha acıklı gelmiyor hiç biri.
hatta şöyle söliyim bilmemne kuşlarının zayıf yavruyu beslemeyip ölüme terketmesi kadar hiç bir şey koymuyo bana gerçek hayatta.
kapitalist sistemi eleştirirsin, başbakanı eleştirirsin, alışkanlıklarımızı eleştirirsin ama doğayı eleştiremiyorsun aga. alternatifi yok yani. yıkıp yerine başka bi şey kuramıyorsun. böyle konulmuş kuralları. sürekli birbirini vahşice yok eden ve yok olmamaya/güçlü olmaya çalışan canlılarıyla bir enerji iletim sistemi bu. ne manyakça bir sistem.
mesela düşün. sen bi meyve sineğisin. yaratılış yapacak bir şey yok, öyle yaratılmışsın. lavradan çıktın gözünü açtın kanatlar manatlar her şey on numara.18 tane gözün var aq. her şeyi görüyorsun. tüyler falan var bacaklarda havadaki rüzgarın rüzgarını ölçüyosun. derken bi koku cezbediyo seni böyle nektarlı, güzel bir koku. vay amına koyim ne güzelmiş lan diyip uçuyosun vızzz diye. uçuyosun kokuya doğru. bi çiçek görüyosun böyle karbonhidrat kokuyor besleyici moleküllerini çekiyosun içine gittikçe iştahını artırıyor ve işte tam karşında sarı çiçeğe konuyorsun cennette gibisin tüylerine polenler bulaşıyor her yerin o besleyici mükemmel tatlı nektarla doluyor.sen keyif vızıltıları içerisinde zevk sarhoşluğuna düşmüşken çat düşüyorsun çiçeğin hain tuzağına HASİKTİR diyorsun neredeyim. yuvarlandığın asit dolu hazneden uçmaya çalışıyorsun ama olmuyor kanatların yapış yapış, sindirildiğini hissediyorsun. ilk başta vücudundaki tüyler eriyor; gözlerinin arkasındaki küçücük beynine bağlı nöronlar sana en büyük impulslu acılar gönderiyor çırpınıyorsun. kanatların eriyor, gözlerin kör oluyor derken artık acı hissetmiyorsun; hiç bir şey hissetmiyorsun. ölüyorsun.
ve bedenin bir kobra zambağında ayrışıp bitkiye protein ve karbonhidrat olarak yakıt olduğunda doğmadan önce her neredeysen oraya çoktan gitmiş oluyorsun; hiç birini hissedemiyorsun. seni yiyen bitki, ve onu yiyecek olan böcek, ve o böceği yiyecek olan böcek, ve o böceği yiyecek olan kurbağa, ve o kurbağayı yiyecek olan yılan, ve o yılanı yiyecek olan fare ve fareyi yiyecek olan tilki, ve o tilkiyi yiyecek olan saprofit bakteriler-solucanlar ve onların devamında hiç bir şey senin varlığını hatırlamayacaklar. yalnızca bir yakıttın, ve sistemi devam ettirdin. hepsi bu.
senin kanatların, gözlerin, algılayıcıların hatta hissettiklerin isteklerin kimsenin umrunda değil. bir çiçek seni nasıl cezbediyorsa bir et yiyen bitki ya da bir kurbağa için de sen sıradan ve cazip bir besinden ibaretsin. bu sistemde var olmayı seçmedin, ölmeyi de seçmeyeceksin. sen sadece sistemin enerji iletimi için ihtiyaç duyduğu bir elemansın. varlığın yokluğun olmadan hiç bir anlam ifade etmiyor.besin olmak için beslendin. yok olmak için var oldun.
hiç var olmamış olsaydın da değişen hiç bir şey olmazdı. dünyada canlılık olmasaydı, ya da bigbang hiç gerçekleşmemiş olsaydı da değişen bir şey olmayacaktı. sen seçilimsiz ve istemsizce var oldun, ve aynı şekilde yok oldun, yok edildin. bu anlamsızlığın içinde seni var etmek için gerçekleşen imkansıza yakın olasılıkların, mucizeye yakın rastlantıların hiç bir anlamı var mı?
ne güzel yazmış çocuk. natuş da menopoz teyze gibi gramere takılmış amk.
@hande yenerin oglu: "havadaki rüzgarın rüzgarını ölçüyosun" burda ne demek istemiş bu lavra?
şakirt gibi başlamış big bang ile bitirmiş. bir de yılan yiyen fare görmedim hiç.