temasındaydım elbette. lakin dikkatimi bir hususta istemeden de olsa yoğunlaştırdım ve tüm keyfim kaçtı. 11 gibi gittiğim beach'te, iki hanım zaten halihazırda bulunuyordu. çapraz şezlonglarına, (saat 2 yönünde) çöktüm. gel zaman, git zaman, bunlar neredeyse pazarcı hamdi kadar yiyip içtiler. neredeyse 1 kasa bira içtiler iki kişi. hamburgerler, gözlemeler de cabası. saat 5'e geliyordu neredeyse ve ben kalkmak için hazırlanıyordum ki bunlardan biri (kesiştiğim değil diğeri) yanıma geldi.
selam, ne okuyordunuz vs gibi klişe numaralarla muhabbete girdi. kesiştiğim mi bunu yollamıştı yoksa o gün kısmetimde bu az çirkin/çok az güzel mi vardı, bunun tahlilini yaparken o hakikat ile bir anda yüzleştim. bunlar o kadar yeme içmeye hiç tuvalete gitmediler. bazılarınız şunu diyebilir; gittiler ve belki sen görmedin? ya da sürekli onlara baktığına göre sen de gitmedin? hı? bunu diyenler olabilir. elbette ben tuvalete gittim. fakat benim tuvalete gidip işemem çok kısa süren bir süreç. ve tuvalet çok yakında, muhakkak gittiklerini görürdüm. emindim ki gitmediler. denize şarıl şarıl işediler. o güzelim mavinin içine ettiler. bu şartlarda, böylesi doğa düşmanı, balık katili insanlar ile muhatap olamazdım. kızın sözünü bir anda kesip," 2 kasa bira içtiniz ve tuvalete hiç gitmediniz? demek ki denize işediniz? hı?" dedim. kız yaklaşık 2 saniye kadar sessiz kaldıktan sonra, "ne diyorsun be salak" diyerek arkadaşının yanına döndü.
yaşadığım haklı gurur ile mekandan ayrıldım. arkamdan ne dedikleri gerçekten umurumda değildi, akşam dondurmacıda rastlaşıp, duyabileceğim bir tonda "o salak di mi bu?" diye (kesiştiğim kızdı bunu diyen) yüzüme karşı demeselerdi daha iyi olabilirdi.
@esmer alman: kötü olmu derken yazdığın değil kızı sikememen kötü olmuş.
@rusla basilan imam: 3 lafindan biri kotu olmus demek ki zamaninda iyi koymus ;)
https://i.imgur.com/1PIiawA.jpg
@isaac: denize işemekte gerçekten büyük bir sorun görüyor musun?
@rusla basilan imam: yazıma kötü olmuş dememen sevindirdi. fakat sikememen demen de bir o kadar örseledi. sikme tenezzülünde bulunmaman desen daha doğru bir ifade olurdu bence. hiç pişman değilim. ayrıca bir insanın denize işemesi çok kötü bir şey. sonra o sular ağzımıza gözümüze giriyor. biri ağzına yüzüne işese hoşuna gider mi? bence gitmez.
@esmer alman: ya kardeş koca kanalizasyon dökülüyor o suya balinalar attırıyor işiyor, balıklar sıçıyor o zaman hiç girmemen gerek. Başlangıçtaki yanlış fiil seçimimden dolayı özür diliyorum bu arada.
@rusla basilan imam: özrünü kabul ediyor ve şükranlarımı sunuyorum. fakat kanalizasyon dökülen yerlere girmememiz gerekiyor elbette. o konuda haklısın. kaldı ki bununla ilgili düzenlemeler var. girilebilir yerler belirleniyor. onun dışında balıklar sıçıyor, balinalar attırıyor söylemi çok yersiz bir iddia. elbette balkılar sıçacak, balinalar attıracak, deniz onların evi, yuvası. ve bu doğal döngü içerisinde bunları yapmaları da çok normal. denize işeyen bir denizkızı olsa idi şikayet etmem absürt olabilirdi. ancak doğal faunası dışında etrafa zarar veren canlıları (kesiştiğim kızlar) normalleştirme çabanı kınıyorum. bu düşünce doğru bir düşünce değil.
@esmer alman: zaman ayırıp Düşüncelerini bana güzel ve samimi bir dille anlatıp seviyeli bir tartışma ortamı sürdürmenden dolayı ben de sana şükranlarımı sunuyorum. Ben insan dışkısının balık dışkısı kadar doğaya ait olduğunu düşünüyorum ve denizin büyüklüğü göz önüne alındığında çok büyük bir ahlaki sorunsal konusu olduğunu düşünmüyorum. Denizdeki insan pisliğinden duyduğun bu tiksintinin sosyolojik açıdan uygarlaşmanın, şehirleşmenin seni, insan doğasına yabancılaştırmasının bir sonucu olduğunu, daha da önemli bir etken olarak ise anal dönemde aldığınız katı tuvalet eğitiminden kaynaklandığını , anal regrasyona karşı kendinizi fazlaca koruduğunuzu iddia ediyorum.
@rusla basilan imam: denizin büyüklüğü ve işenilen yerin konumu hakkında net bir veri oluşturmadan, öylece genellemek çok sağlıklı bir yaklaşım değil sanırım. işeyen kişinin, 20 cm kenarımızda işemediğini nereden bileceğiz? en yakın insana 5 metre uzaklıkta işerse sorun yok mudur? peki bu alt mesafeyi nasıl belirleyeceğiz? 2 metre? 1 metre? 3 cm? gördüğümüz gibi mesafenin adı konmadıkça havada kalacak bir ahlaki yaklaşım bu esasında. kesin olan ve tartışmalara mahal bırakmayacak çözüm ise; denize hiç işememek. işeme fiilini kaldırırsak, mesafe tartışması da ortadan kalkmış oluyor. şehirleşip insan doğasından kopmuş olabilecğim öngörüsünde maalesef yanılıyorsun. bilakis, sürekli doğa ile iç içeyim. sıkça kamp yapar, ormanda kıyıya köşeye işer/sıçarım. olması gerektiği gibi. atalarımız denizden çıkalı çok oldu. artık orası bizim değil. tıpkı ağaçların tepesinin bizim yerimiz olmadığı gibi. ağaca çıkıp işemek nasıl ki olması yadırganacak bir eylemse, deniz de aynı şekilde. herkes ait olduğu yerlere işemeli/sıçmalı.
freudyan yaklaşımına saygı duymakla beraber bu konu hakkında düşünmek için senden zaman istiyorum. kendi içimde bir tahlil yapıp öyle yanıtlamak isterim.
@esmer alman: bir an ulaşmadan yana olduğunuzu düşünüp sevinmiştim ancak çözüm yolunuzu çok köktenci bulduğumu söylemek zorundayım. Belki bu uzaklık meselesi üzerine daha pratik olarak düşünebiliriz. Denize işeyen bir kişi olarak diğer insanlar ile arama mesafe koyduğumu söylemeliyim. Çoğu kişi de böyle yapıyordur sonuçta insan işeme kaslarını sevgilisinin yanında bile aktif edemiyor çoğu kez. Dolayısı ile burada bir sonuca vardığımızı düşünüyorum. Diğer insanlardan uzaklaşarak, diğerlerinin senin işlemekte olduğunu fark edemeyeceği açıklık ve derinlikte işenebileceğini önermek istiyorum. Gerekirse bilim adamları bizim için bir uzaklık araştırabilirler ancak bunun o kadar önemli olmadığını ve pratik sezgimizle doğru mesafeyi bulabileceğimize inanıyorum. Bu uzlaşmanın bir parçası olarak, denize halk arasında büyük abdest olarak bilinen dışkılamanın yapılmaması gerektiğinde hem fikir olduğumuzu söyleyebilirim. Özetle insanlardan uzakta, - yani belki bir ölçüt olarak İşeme refleksinin ortalama rahatlıkta bir insanda sosyal bir kaygı duymadan ve rahatca harekete gecebileceği kadar uzakta- işlenebilir ve asla ve asla sıçılmaz. Ben böyle bir şeyin etik olduğunu savunuyorum. Ve kant ahlakını benimsemiş biri olarak bu ahlaki ilkeyi tüm dünyaya önermenin sorumluluğunu üzerime alabiliyorum. İyi geceler dilerim ve bu güzel sohbet ve tartışma için de şükranlarımı sunuyorum.
@rusla basilan imam: her ne kadar bilimsel bir tartışmada "iyi niyeti baz almak" sağlıklı gibi gözükmese de, yaklaşımınız ve tespitlerinizle beni ikna ettiniz sanırım. net olarak sıçılmaması ve makul uzaklıkta işenilebilirlik konusunda hemfikir olduğumuzu söyleyebilirim. bilim insanları bu makul mesafe konusunda net paylaşımlar yaparsa herkes için çok daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
ayrıca, ben teşekkür ederim, bir başka bakış açısı ve yaklaşım ile, keskin olan düşüncemden beni caydırdığınız için. tüm bunların dışında şu an kızı geri gönderdiğim için pişmanlık yaşıyorum. az çirkin maz çirkin, cima edilebilirdi o gece. neyse, umarım mutlusundur orospu çocuğu?! tamam sakinim. iyi geceler, güzel sözlükler efendim.
atam deniz dostuydu, denize çöp atmazdı, işemezdi sıçmazdı kısaca temiz tutmayı severdi, onun yerine kumsalda işini görürdü. inanmayan için dün şile sahilde foto çektim. gördüğünüz gibi atam büyük tuvaletini kumsala yaparken son derece rahat ve batılı bir tavır takınmış durumda. keşke hepimiz böyle sıçabilsek.