müslüm gürses

karısı yaşlı maşlı ama feci sikilir.

? triskaidekaphobia 04.03.2013 19:02 0

hala inanamıyorum lan öldüğüne

? baller 29.07.2013 22:31 0

hepsini okuyamam o yüzden

(bkz: öksürse bile sesi güzel çıkıyor)

? MYDİCKİSDİMDİCK 25.10.2014 04:53 0

öldüğüne hala inanamıyorum

? pablo escobar 25.10.2016 20:17 -1

bi kardeşim var benden on beş ay küçük, epilepsi hastası. kafası eksiktir biraz. on beşinde gibi davranır. ben de müslümü ta çocukluktan dinlerim de kardeşim için hayatının bir parçasıdır müslüm baba. ikimiz de babadan bir şey görmedik de o benden çok sarılır müslümün şarkılarına. berberdir. bizim oralarda kafası çalışmayanı berbere verirler çıraklıkta yetişsin diye, o da işte ilkokulu bitirince on sene çıraklık etti varoş mahallemizin bi o berberinde bi bu berberinde. saftır. kovarlardı kızarlardı anlamazdı bir şey, kafası on sene geriden geldi hep. neyse bir gün bi yere gitmiş, iş arıyor yine; dedi, abi adam tıpatıp baba'ya benziyo. girdim, çırak arıyomuşsunuz dedim, baktı yüzüme... anaa aynı müslüm'e benziyor, saz da var kenarda asılı, dedim müslüm'ü çok seviyom ben. gülmüş adam çok sevmiş bunu. bi gün tuttu ta berber dükkanına getirdi beni, abi bak ustama diyo. güldü ustası.
ben iki üniversite okudum. babamla bi küstüm yeni ergenlikte, kendimi hayata attığım gibi bir daha girmedim nerdeyse eve. yakın geçmiş işte... müslüm baba vefat etmeden bir iki sene evvel, bu duymuş müslüm gürses varoşumuza ayak basacak! sevinmiş beni aradı. semtimizin düğün salonu kafe karışımı mekanlarından birini inceden müzikhol gazino arası bir şeye çevirmişler, unutulmuş arabesk efsanelerini iki haftada bir getirtip elaltından içkili, içkisiz kenar mahalle tipi eğlence tertipliyorlar. ben duymamıştım çok şaşırdım; müslüm gürses, hakan taşıyan, cengiz kurtoğlu, etkin, selahattin özdemir, güllü... adamlar semtte benim çocukluğumdan beri konuşulan efsaneyi gerçekleştirmiş. ilçemizin her yaz düzenlediği konserlerde illa ki, "ulan şuraya müslüm gelecek..." diye bahsedilen hayaldi bu. aradı kardeşim işte, "abi kessinlikle eve geliyorsun müslüm buraya geliyor konsere, ikimize bilet aldım." diyor. inanamadım önce ama ceketi alıp düştük yola.
o gün geldiğinde kardeşimin heyecanından iki saat önce çıktık evden. iyi ki de erken çıkmışız ki mekanın önü mahşer kalabalığı, bilet bulamayan milyon kişi kapının önüne birikmiş içeri girmeye çalışıyordu. yeri gelmişken, ta küçüklüğümden mahallemizin abileri müslüm konserlerini efsane gibi anlatırlardı. dinlerdik, konserde jilet dağıtanlar, “müslüm babam ol” diye bağıranlar, kriz geçirenler, delirenler... abilerimiz bunları anlatırken gözlerinin içi parlardı. kıymetli taşlar gibi dolaplarını süsleyen kasetlerini gösterirler bunlarla övünürlerdi. ben ilk aşık olduğum sıralar mahallemizin abilerinden cebrailin gecekondusunda beslediği güvercinlerin yuvalarını patlatmaya gelenlerden illallah eden babası mustafa amca, cebrail abinin yuvayı yıkıp kasetleri dökmüş, o sıra yirmisinde olup serseriliğine halel getirmek istemeyen abimiz, 4 katlı olduğundan ve sokağımızın en yüksek binası bizde olduğundan kuşları gözüm gibi bakmam kaidesiyle bana verip bunun karşılığında müslüm kasetlerinin tamamından feragat edip babasının azıcık da olsa gözüne girmek istemişti. on dördümdeydim o sıralar. sokağa yeni taşınan esmer güzeli de on üçünde olup benimle konuşurken gülmekteydi. ismi esra olan bu kızı çatıdan güvercinleri salarken balkona çıkmasını bekleyip esrarlı gözler'le tüm sokağı inletirdim. şu an evli olduğum o güzel, koltuğa uzanmış yatarken çalan yine aynı şarkıyı bitirip hikayeye döneyim.
mekana girdiğimizde ilk gençlikten tanıdığım torbacı eşrafının işleri genişletip mekan sahipleri olduğunu öğrenmemle ailelere ve özel müşterilere tahsis edilen masalardan birine geçtik, kardeşimi bildiklerinden ortaya meyve tabağı ve kola getirdiklerinde beni de taze sardıklarına aldılar, müslüm çıkmadan önce orta yaşlarında bir solist mekanı coşturacaktı. henüz başlamamıştı konser. eski dostların harmanından ayrılıp kardeşimin yanına döndüğümde baba'yı görecek olmanın heyecanından ne yapacağını şaşırmıştı. solistin çıkacağını söylediğimde üzüldü biraz, "gelecek olum takma" dedim.
solist gelmiş milleti selamlaya selamlaya şarkılarını söylüyor ara ara mikrofonunu dinleyicilerle paylaşıyordu. müslüm o sıra arka kapıdan gelmiş içerde demlenmeye başlamıştı. konser başlamadan önce harmana girdiğimde kardeşimin müslümü nasıl sevdiğini anlatmıştım içerideki ağır abilere, onlar da baba'nın henüz kafası yerindeyken durumdan bahsetmişler, baba da kardeşimi yanına çağırmış. çocuklardan biri gelip kulağıma fısıldadı. bizimkini, gel bi diyerek baba'nın yanına götürdüm. gelin odasından bozma oda dumanaltı olmuş, kurdukları bir iki esrar nargilesinin arasına büyük tekirdağ rakılar açılmış baba tüm şefkatiyle yüzümüze gülüyordu. "hanginiz murat" dedi. kardeşimin gözleri dolmuştu, "benim" dedi ağlamaklı. odadaki herkesin yüzüne bir tebessüm oturdu. baba ayağa kalktı güçlükle, sandalyeyi çekip, gel dedi ve kardeşime sarıldı. ulan sinirim bozuldu ömrümde babam öyle sarılmamıştır murata. baba elvis gibi, kocaman gövdesi, bembeyaz takımı ve sanki tüm dünyayı kucaklayacakmış gibi bakan gözleriyle güldü, keh keh keh! hiç aklımdan çıkmıyor, kardeşimi alıp masamıza döndük ağlamasını durduramıyordu. solist bir buçuk, iki saat sonra sahneyi terkedene kadar mekanın içinde şarkılara eşlik eden, ailesiyle çocuğuyla gelmiş eğlenen, geride eşi dostuyla sakin sayılan kalabalık, babanın sahneye çıkmasıyla delirdi sanki. hiç böyle bir şey görmemiştim. baba damara bi girdi meselem'le, göğsünü gömleğini, boğazlarını yırtanlar, babayı çevreleyen izbandutları aşmaya çalışanlar ki, onlar yüzünden sahne önüne koca koca arjantin dogolar getirildi. kendinden geçti herkes. bir tane oturan yoktu salonda, ben de boydan yana nasipsizliğimden kardeşimin omuzlarına oturdum, kendimden geçmiş baba! baba! diye sayıklıyordum tüm konser boyunca.
konser bitti mekan yavaş yavaş boşaltılırken bir kaç kişi baba'yla fotoğraf çektirmek için bekletildi bir süre. büyük kalabalıkta ben sıyrılıp babaya sarıldım. o da bana sarılınca izbandutlar geri çekildi. geniş göğsüne yüzümü dayadım, kafamın güzelliği de şu bonzai denen zıkkımdan geçmemiş olduğundan hissettiğim o çocuksu ferahlamayı ömrümün bir tek orda duyduğuna eminim. ne ana ne yarda hissetmedim belki o şefkati. belki de kafamdaydı ama müslüm gürsesteki o müslümcülerden başka kimsenin anlayamacağı şeyin ne olduğunu anladım. babamızdı o.

? cavci 03.03.2018 13:26 1

rahmetli kokocuydu

? pablo escobar 03.05.2018 10:53 0

@cavci: bu müslüm degıl bakı çıçek salagı

? dogukan 03.06.2018 18:06 0

ölmedi

? pablo escobar 04.08.2018 11:08 0

ölemez

? pablo escobar 04.08.2018 11:08 0

öldü mal, cenazesine bile gidip kürekle toprak attım amk. attaboyün cenazesi gibiydi, tunceli nüfusundan fazla adam vardı zincirlikuyuda.

? kerimcan 04.08.2018 11:28 1

ah be baba

? vallahi billahi tallahi 25.01.2019 06:33 - 25.01.2019 07:16 0

depresif varoşları iyi sömürmüş rahmetli yaşarken

? dogukan 06.02.2019 19:56 0