cumartesi günü evde oturmak..
bir tür bunalim ve hayattan kopma isareti. sayilari arttiginda insani asosyal yapan, yalnizliga mahkum eden ve bir sonraki adimda esofman giydirip tv yemegi yediren bir tuhaflik. mumkun oldugu kadar kendinizi sakinmakta yarar var.
yenilgiyi kabul etmektir cumartesi günü evde oturmak. yenilmiştir bu asosyal mallar....
yenilgiyi kabul etmektir.
evet, yaşıtlarının eğlence mekanlarında, barlarda, cafelerde, parklarda, ev partilerinde, her bakımdan eğlenceli, coşkulu, kalabalık, şen şakrak ortamlarda geçirdiği bir güzel cumartesi akşamını evde geçirmeye karar veren kişi yenilgiyi kabul etmiştir. artık gereksiz kuruntuların, faydasız hayıflanmaların, sıkıntının, yalnızlığın vaktidir. gece karanlıktır ve duvarlar üzerinize gelmektedir. evin içerisinde oradan oraya dolaşırsınız ama nafiledir. sıkıntınız geçmek bilmez. televizyonda izlemeye değecek program kalmamıştır.
cumartesi gecesi evde oturmak size koymaktadır. sizi arayıp sormayan, arkadaş bildiğiniz insanlara isyan etmeye başlarsınız. ama onlar duymazlar çünkü doyasıya eğlenmektedirler. raflarda duran kitaplara bakınırsınız ve onlarda size bakar. isteksizlik ve bitmek bilmeyen bir uyuşukluk sizi ele geçirmiştir. canınız hiçbir şey yapmak istemez. boş olduğunu bile bile buzdolabını açarsınız ve canınız hiçbir şeyi çekmez. sonunda uyumaya karar verirsiniz.
yatağa uzanıp gözlerinizi kapatırsınız. gece karanlıktır ve duvarlar üzerinize gelmektedir. terlersiniz ve yatakta dönüp durursunuz. aklınıza dersler takılır. vize haftasını düşünmeye başlarsınız. ağır bir yükün altında ezilmekte olduğunuzu hissedersiniz. mühendislik okumaya karar verdiğiniz güne lanet okursunuz. gözleriniz kapalıdır. bir zamanlar aynı sıraları paylaştığınız insanlar aklınıza gelir. bazılarını tebessümle hatırlarsınız. kendi halinizi hatırlarsınız. bitmek bilmeyen bir pişmanlık sizi çoktan ele geçirmiştir. hayattaki konumunuzu, amacınızı ve geleceğinizi sorgularsınız.
yıllarca aynı sınıfı paylaştığınız o şımarık, kendini beğenmiş, züppe erkekler, güzelliğiyle o züppeleri peşinden koşturmuş, sizinde hayallerinizi zamanında epeyce süslemiş, uzun boylu, ceylan gözlü, mis kokan kızlar aklınıza geldikçe siniriniz bozulur. yıllar geçmiş olsa bile en ince ayrıntısına kadar hatırlarsınız. hafızanızın size kestiği cezadır bu. çünkü onlar dışarıda eğlenmekle meşguller. siz cumartesi akşamını evde geçirmektesinizdir. ayağa kalkmayı ve silkelenmeyi istersiniz ama gücünüz kalmamıştır.
iradesiz, kişiliksiz ve güçsüzseniz cumartesi akşamını evde geçirmek size bu duyguları yaşatabilir. arkadaşlarınızla cumartesi akşamı için program yapın ve vaktinizi (varsa) mutlaka dışarıda geçirin. ve tabi öncelikle arkadaş edinin.