sıçtığı bokları kurutup masa sandalye yapardı. hayal gücü çok genişti. bok parçacıklarını ayırıp onlara isim takardı.
hzy bir nevi tanrıydı. birgün çok büyük bir bok sıçmıçtı. heykelcilik sanatını uygulamak için ideal boyuttaydı. sonra o boktan bir insan figürü oluşturdu. görenler hayretler içerisinde kalmıştı. fakat hzy hep daha fazlasını kendine hedef edinmiş, her zaman daha iyisini yapabileceğine inanıyordu. yine birgün yarattığı esere bakarken eserine kendi ruhundan üfledi. ve olan olmuştu. heykel canlanmıştı. böylelikle kürt ırkının ilk ferdi yaratılmıştı.